Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

261 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Sineklerin Tanrısı
Bu kitap için güzel bir inceleme yazmak istiyorum. Silinmesin zihnimden. Unutmayayım, hep gözümün önünde dursun kitabım, hep baktıkça hatırlayayım istiyorum. (Bu yüzden incelemem spoiler içerebilir.) Başlamadan önce bu kadar hayal etmemiştim. Bu kadar beni etkileyebileceğini dolu dolu bir kitap oluşunu beklemiyordum. Beklentilerimin çok çok üstünde bir esermiş. Kitabı okumadan önce kitabın konusunu bir adada mahsur kalmış çocuklar ve başlarından geçen çocuksu maceralar diye düşünmüştüm. Bir çocuk kitabı, gençlik kitabı... Ama durum çok çok farklı. Çok derin bir kitap. Olaylar üzerine düşündürüyor. Derinlik derken dilinin ağır olduğu, anlaşılamayan bir kitap olduğu düşünülmesin. Çok akıcı ve anlaşılır bir dili var. İki üç günde bitirilebilir. Bir sınıf öğretmeni olarak velilere çocukların melek görünümlü insanlar olduklarını söylerim hep. Yetişkinler gibi içlerinde iyilik de var kötülük de, merhamet de var acımasız bir yürek de. Ama anne baba nereye yönlendirirse o tarafa eğilir. Ama bu kitapta adadaki çocuklar tek başlarınadır. Uçak düştüğünde bütün yetişkinler öldüğünden onları yönlendirecek birileri yoktur. Yaşları altı- on iki yaş arası olan çocuklar kendi medeniyet savaşlarını kendi içlerinde vermektedirler. Alegorik bir eser yani sembolik. ''Beyaz Gemi '' gibi, ''Hayvan Çiftliği'' gibi ya da ''Küçük Kara Balık'' gibi. Ralph, Domuzcuk, Simon, Jack, İkizler ve Roger karakterleri bize farklı farklı insan yaklaşımlarını anlatır. Ralp, demokrası ve medeniyetten yana ağır basar, zaten ilk olarak şef o seçilir. Domuzcuk, akıl ve sağduyudu temsil eder ama gözlük taktığından ve şişko olduğundan sözleri pek dinlenmez ve alaya alınır. Sonralara doğru Jack kendine domuzcuğu akıl hocası olarak kabul eder. Simon, herkesin iyiliğini düşünen (anaç ruhlu diyebilirim sanırım)bir çocuk. İyilik meleği gibi. Jack, zor kullanarak adanın şefi olmaya çalışıyor, içindeki vahşilik, küçümseme, alay daha ön planda. Roger ise içinde kötülük olan bir çocuk. İlk zamanlarda bunu bastırılmış olarak saklasa bile sonralara doğru adanın en vahşi çocuğu oluyor. Birde sembol olarak nesneler var. İlk olarak Domuzcuk ve Ralph ın bulduğu denizkabuğu. Çok büyük ve içine sağlam üflediklerinde bütün adayı saran bir ses çıkıyor. Bu ses toplantı olacak anlamında ve denizkabuğu kimdeyse o konuşma hakkına sahip. Bu da denizkabuğunu demokrasinin simgesi yapıyor. Domuzcuk un gözlüğünün camıyla ateş yakıyorlar. Ateşin dumanı yakınlardan geçebilecek herhangi bir gemiye imdat çağrısıdır. Gözlük ve ateş özgürlüğün simgesi oluyor. Jack domuz avlayabilmek için yüzünü renkli killerle boyuyor. Yüzüne yaptığı maske içindeki vahşi diktatör tarafı daha çok ortaya çıkarıyor. Yüzü gizlenmiş yaptıklarından utanmayan bir tavır. İlk domuz avlandığında et için avlanmak; içlerindeki vahşinin ortaya çıkmasını sağlıyor. Kolaylaştırıyor. Ve ada iki ye bölünüyor. Amacı et için avlanmak ve öldürmekten gebertmekten hoşlanan grup olan Jack ın grup ve amacı işaret ateşi yakmak olan kurtuluşu uman Ralph ın grubu. İlk şef oy birliğiyle Ralph seçilmişti ama Jack ilk avdan sonra bunu kabullenmeyip kendi şef olmak istiyor. Kimse kabul etmemesine rağmen kendi egemen olduğu çocuklara zorla sözünü geçirerek kendi kabilesini kuruyor ve yakaları çocukları zorla döverek kendi egemeniği altına alıyor. Deniz kabuğu varken herkesin söz hakkı vardı ama Jack ın kabilesinde Jack konuştuktan sonra şef konuşmasını bitirdi diye taplantı sonlanıyor. Ve adadaki olmayan canavar. İlk olarak küçük çocukların içlerindeki korku canavar olduğuna inanmalarıyla başlıyor. Büyükler ilk zamanlarda adada canavar yok deyip küçükleri ikna etmeye çalışsalarda gece savaş ucağından düşen paraşütlü ölen asker yüzünden onlarda uzaktan gördükleri kadarıyla canavar sanıp korkmaya başlıyor. Bir zaman sonra Jack çocuklardaki bu canavar korkusunu da kullanıyor zaten. İkinci avlarında kestikleri dişi domuzun başını iki ucu sivriltilmiş sopaya geçirip yere dikiyorlar. Canavara hediye amaçlı. kendilerine dokunmasın diye. Canavara inanmayan Simon arkadaşlarının korkusunun boşa olduğunu ispatlamak için ormanda gezintiye çıkıyor ve bu domuz başına rastlıyor. Bu domuz başının etrafında o kadar çok sinek var ki bu kafaya ''Sineklerin Tanrısı'' diyor. Kitabın ismi buradan geliyor. Simon bu kafayla kendi kendine konuşuyor. Aslında içindeki kötülükle, canavarla; iyilik konuşuyor, çatışıyor . O sırada bu ağırlığa dayanamayıp baygınlık geçiren Simon uyandığında içindeki iyilikle kalkıyor. En sonunda Ralph tekbaşına kalır ve Jack onu bir domuz gibi avlayıp domuza yaptığı gibi kafasını kazığa takmak ister. Bu kovalamacada adada çok büyük bir yangın çıkar. En sonunda bir savaş gemisinde Deniz subayı onları bulur. İçinizde lider kim diye sorduğunda Jack şef benim diyemez. Ralph ondan önce şef benim demiştir zaten. Biraz özet gibi oldu ama geri dönüp unutmak istemediğim için aklımda kalanları düşüncelerimi yazdım. Zaten kitabın ön sözü kitabın en sonuna alınmış. Detaylı bir önsöz çünkü. Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Uzun bir inceleme oldu. Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ederim. :) Bol kitaplı çok okumalı günler dilerim.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,3bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
13,2bin görüntüleme
adile a. okurunun profil resmi
Harika yorumlamışsınız teşekkür ederim. 15 yaş için uygun mudur sizce?
Büşra Koç Çiçekli okurunun profil resmi
Teşekkür ederim yorumunuz için. Gerçekten güzel bir eser. 15 yaş okuyabilir bence ama daha ileri yaşlarda daha güzel anlamlar çıkarılabilir.
1 sonraki yanıtı göster
Melek okurunun profil resmi
Bence amacınıza ulaştınız güzel bir incelemeydi tebrikler👏 Hiç de fark etmediğim detayları sayenizde gördüm. Okuduğunuz bir kitapla ilgili farklı bakış açılar görmek güzeldi. Elinize sağlık:)
Büşra Koç Çiçekli okurunun profil resmi
Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.🌺😊
Ayşe Özkurt okurunun profil resmi
Hocam gayet güzel bir inceleme ve özet yapmışsınız. Sonuna kadar okudum. Kitabı ben de bugün okudum bitirdim, sizin incelemenizi de üzerine okuyunca kitap kafamda daha iyi oturdu teşekkür ederim. Size de bol okumalı günler dilerim.😊
Büşra Koç Çiçekli okurunun profil resmi
Ayşe hanım okuduğunuz için ve güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. 🥰 çok mutlu oldum.
YASEMİN DEMİR okurunun profil resmi
Merhaba... Mina Urgan'ın son sözü spoiler içeriyor mu, kitaba başlarken okumayı önerir misiniz? Kitabı anlayarak okumak ve taşların yerine daha başından oturması için uygun olur mu sizce?
Büşra Koç Çiçekli okurunun profil resmi
Merhabalar. Evet en son okursanız daha iyi olur.
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.