Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

392 syf.
·
Puan vermedi
·
73 günde okudu
Görmezden gelinen Cüceloğlu ayrıntıları.
"İnsân-ı Kâmil" olarak İslâm kültüründe kendisine geniş bir yer bulan düşünce sistemi, Doğan Cüceloğlu'nda "Savaşçı" tabiriyle karşılanmaya çalışılmış diyebiliriz. Tabi tahmin edileceği gibi, burada savaşçının dini boyutlarına girilmemiş. Ben kitabın olumlu yanından ziyade olumsuz taraflarına vurgu yapmak istiyorum, zîrâ okuyan herkes ayıla bayıla kitabı bitirdiğini dile getirmiş. Savaşçının özellikleri sıralanmış, son derece önemli noktalara vurgu yapılmış(örneğin; ölüm bilinci) lâkin insan yaşamını savaşçı olarak sürdürürken sadece kendisi için anlamlı kılma çabasında olarak gösterilmiş. Sadece daha anlamlı, daha dolu bir yaşam için savaşçı olmak gerekliliği üzerinde durulmuş. Peki insana yaşaması için o hayatı kim verdi? Bu kadar üstün özelliklere sahip, insanlara saygı duyup alçakgönüllü yaşayan ve teşekkür etmesini bilen savaşçı için bu nokta neden düşünülmez yahut bu noktaya neden yer verilemez? Kitapta geçen bir cümle ile örnek vereyim: "Savaşçı hapishanede değil, çünkü o bilinçli olarak kendi seçtiği seçenekler içinde bir yaşam yaratıyor, kendi istediği yaşamı yaşıyor" Sanırım kaza-kader ve ilahi kanunların üzerinde, iddialı bir söz olduğunu bir tek ben düşünmüyorumdur. Zîrâ "yaratma" eylemi insanın bir özelliği değildir, insan ancak olan şeyler üzerine bir şeyler inşa edebilir.. Bir başka husus Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili yanlış/yanlı bilgi aktarımı. Güya olumsuz durumla ilgili örnekler veriyor ama nedense gidip bu örneği Osmanlı Devletini kullanarak, ünlü Altan kardeşlerden "Çetin Altan" denilen sözde tarihçinin kitabından alıntılar yaparak veriyor. Sayfa: 146-147 ve 184-187 Dileyenler araştırdığı zaman görecekki verdiği örneğin gerçekliği şaibeli, kesin bir yeri yok tarihte. Hatta bazı tarihçiler yalan bile olduğunu yazmışlar.. Bir önemli husus ise İslâmî terminolojide önemli yeri olan "Bütün hikmetlerin kaynağı Allah korkusudur" düsturu ile ilgili yazdığı yanlış bilgiler.. Haşa Allah ın vereceği cezadan, cehenneme atılma korkusundan dolayı insanların bir anlamda rol yaptıklarından dem vuruyor. Fakat bu sözün manasını gerçekten araştırmış birisinin alacağı cevap kısaca şudur: "Allah'ın sevgisinin, muhabbetinin hayatımızda olmayacağından korkmak." Hatta bir tık daha ileri giderek, yanlış bir davranış örneği sergileyen anneden bahsederken "Cennet annelerin ayakları altındadır." hadisini kullanıp; bir anlamda hem anneyi tek bir davranışıyla yargılıyor hem de hadisi bütün annelerin cennete gideceğini vaat ettiğini sanarak alaya alıyor. Doğrusu öğrenmek isteyenler için buyrun; siyervakfi.org/cennet-anneleri... Aralara eklediği psikolojik tahliller ve açıklamalar açıkçası hoşuma gitti. Doğru yerlerde doğru örneklerle anlamamız gerekenleri daha net bir şekilde oraya koymuş. Ölüm farkındalığı, yaşarken bir "hiç" olma, özünde vâr olan potansiyele erişmek için çabalama vb. özellikler sıraladığı savaşçı, benim gözümde kâmil insanın laik versiyonu ama bir tık düşüğü :) sayfa 293'de: Savaşçı kendi değişiminin peşindedir. Başkalarını değiştirmek onun amacı içine girmez. Diye bir not bırakmış. Gerçekten böyle mi? Başlarından bize ne mi? O halde biz neden bilgi paylaşıyoruz, neden kitap okuyoruz, bu adam bu kitapları neden yazıyor? Kendini tatmin etmek için mi 😂 Velhasıl, ilk defa böyle uzun bir inceleme hazırlamama sebep olduğu için gıyabında teşekkür ediyorum. Kitabı okumanızı tavsiye ederim lâkin söylediğim noktalara dikkat etmek kaydıyla. Yazara, Müslüman olduğu hüsnüzannıyla, Allah rahmet eylesin, günahlarını bağışlasın diyorum. Zîrâ ben savaşçı değilim, o nedenle başkaları beni ilgilendiriyor :)
Savaşçı
SavaşçıDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20219,8bin okunma
·
26,2bin görüntüleme
Fatih okurunun profil resmi
Sozlerinizde haklı olabilirsiniz ya da olmayabilirsiniz ancak bu din kitabı değil psikoloji kitabı. Herkese hitap etmeli. Eğer dinle ilgili donanimlanmak istiyorsa insan zaten Bi sürü var. Adam psikoloji alanında uzman. Ben ateistim eğer sürekli dine baglasaydi ben okumazdim. Doğan hoca sadece insanı ele aliyor. Türk insanını.. ama hocanın biraz tozpembe konuştuğunu söyleyebilirim. Dünyaya çok iyilikle bakıyor. Herkese iyilik meleği gibi yaklaşmak gibi falan. Böyle davranırsak Türkiyede insani ezerler
Mühürbaz okurunun profil resmi
Doğrudur, herkes neye niyet ederse kitabı o açıdan değerlendirir. Doğan Cüceloğlu din kitabı yazsın demedim zaten. İçeriğinde yer alan bazı düşüncelerinin, örneklerinin, sakıncalı yâhut yanlış olduğuna dikkat çektim. Hepsi bu kadar :)
Tûba okurunun profil resmi
Okuduğumda ben de aynı şeyleri düşünmüştüm.Müslümanlık ve din’i tamamen saf dışı bırakmak isteyen yazımlar,uydurma ifadeler.Sıkılarak bitirdiğim,hoşlanmadığım bir kitap olmuştu.Bu kitapta üç yanlış bir doğruyu götürüyor ne yazık ki benim için.
Mühürbaz okurunun profil resmi
Çok haklısınız. Bu yönlerini bilip "aklımda" diyerek okuması gerektiğini düşünüyorum herkesin..
Doktur okurunun profil resmi
Başkalarını degistirmeyi amaç edinmek ve çok uğraşmak, sanırım yerdigi şey. Yoksa böyle bir insanın savunduğu şey "bana dokunmayan yilan..." mantığı değildir.
Mühürbaz okurunun profil resmi
Bende öyle düşünüyorum aslında ancak bunu daha açık ve net bir biçimde ortaya koyabilirdi. Kitapta yazdıkları maalesef beni bu şekilde düşündürdü.
y okurunun profil resmi
Piskoloji kitabında kaza ve kaderin işi ne olaki onu anlamadım.Avrupada bilim ve teknik neden gelişmiştir biliyormusunuz.Sorunlara akılla bilimle cevap bulmaya çalışmıştır.Ruhban sınıfın isteklerine veya Roma Katolik İsteklerine uyulsa olurmuydu?Ve yahut İslamiyet'in altın çağında düşünürler doğmaya bağlı olsa altın çağ olurmuydu? Bu tür kitaplarda kaza ve kadere baglasa alın yazın bu sabret denir başka ne denilecek.Ama okuduğunuz kitap insanı olduğu durumdan bir üste taşımaya çalışıyor.Birde yaratma bahsetmissiniz insanın kendini geliştirme yaratma mi oluyor?Keske bu kitaptan nasıl faydalanırim deseydiniz.
Mühürbaz okurunun profil resmi
Bu yazdıklarınız tek tek birer araştırma konusu aslında. Kısaca şunu söyleyeyim; "Kaza-kader mevzusu din ile ilgilidir, câhilce kabullenmenin, bahane bulmanın örtüsüdür" tarzındaki yorumlar, tamamen İslâm dininin ya bilinmemesi ya da bilerek yanlış yorumlanmasından ibarettir. Sizin bilim ve teknik dediğiniz şeyi kim nereden bulmuş? Bilim ve teknik bahsinde insanlar kendi kendilerine icat ettikleri "akıl" ile mi fikir yürütmüşler? Gönderilen kâinat rehberleri olmasaydı insan denilen varlık eşyanın ismini dahi bilmezdi.. Velhasıl, kaza-kader olgusu psikolojinin temel bahsidir. İster İslâmî psikoloji ister modern bilimsel psikoloji okumaları yapın. Her ikisinde de hayatın size getir-götür yaptıkları ile mücadelede neyi nasıl yorumlamanız gerektiği aşılanır..
Sena okurunun profil resmi
Allah korkusu ve cennet annelerinin ayaklarının altındadır kısmında kitaptaki eleştirilerin doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü küçüklükten beri çevrede gördüğüm çoğu kişi Allah korkusunu bu şekilde yorumluyor. "Günah, cehennemde yanacaksın, Allah'tan kork" tarzı söylemler birçok kez duydum. Ama bir kere bile "Allah'ın sevgisinin hayatında olmayacağından kork" tarzı bir düşünce ya da söylem duymadım. Zaten Doğan hocanın eleştirdiği şeyin bu olduğunu sanmıyorum.
Mühürbaz okurunun profil resmi
Çevremizdeki insanların yanlış yorumluyor olması hakikatin ne olduğunu değiştirebilir mi? Google amcayı açıp "Bütün hikmetlerin kaynağı Allah korkusudur" cümlesini yazmış olsanız, ne manaya geldiğini çok açık ve net bir biçimde görebilirsiniz. Doğan bey bu cümleyi almadan yanlış olan davranışları aktarmış olsa bir şey demezdim. Neticede insan, hataya meyilli ve cahildir. Davranışlarını öğrenerek düzeltir. Düzeltmemiz gereken şey bu bizim. Gene anne ile ilgili mevzuda da aynı bahis geçerli. Sadece bir tık ötede yer alıyor bu hadisin ne manaya geldiği. Söz konusu düsturları doğru yorumlayıp çevresine de olumlu yaklaşımlarda bulunan pek çok insan tanıyorum. Yazarın bu konularla ilgili genelleme yapması ve şaibeli bir Müslüman kişiliği ortaya koyması çok yanlış. İnsanların zihinlerinde bu mevzular kodlanıyor, ileri geri muhabbetlerde maalesef aşağılamaya kadar varıyor.. Vs vs :)
y okurunun profil resmi
İslam'a göre insan tek vazifesi kulluk etmektir.Felsefe piskoloji ise birey olmak için çabalar aradı farkı düşünün ondan sonra devam etmek isterseniz yazın
Mühürbaz okurunun profil resmi
İnsanın tek vazifesi kulluk etmektir, doğrudur. Peki kulluk nedir.? Sadece namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek midir kulluk? Yaratan bizi bilgisiz bir şekilde yaratmışken bilgilenip insan olmanın, kemâl bulmanın, yani insan olmanın yollarını da göstermiştir. Seçme hakkı vermiştir ki kimler kulluğunu O'nun razı olacağı şekilde yürütecek, kimler de aksi yönde ilerleyecek herkes görsün. Bir tek Allah'ın bilmesi değil bakın, kişi davranışlarının doğrultusunu kendisi de görecek. Felsefe ve psikolojinin birey olma çağrısı, Allah'ın "Akletmez misiniz? Düşünmez misiniz? Kâinâtı gözlemlemez misiniz? Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" sorularının tezahürü olarak ortaya çıkmış bilim dallarıdır sadece..
Semih Efe okurunun profil resmi
Doğan Cüceloğlu'nun herhangi bir yerde Müslüman olduğuna dair bir beyanı olmadığı halde kendisinden dini paradigmaya uyacak şekilde görüşler beyan etmesini beklemek tutarsız ve açıkçası kibirlice bir beklenti.
Mühürbaz okurunun profil resmi
83 yaşında hayatını kaybeden psikolog ve yazar Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu İstanbul'da son yolculuğuna uğurlandı. Doğan Cüceloğlu için İstanbul'da Levent Afet Yolal Camii'nde tören düzenlendi. Cenaze namazına, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. trthaber.com/m/haber/gundem/... Dediğiniz gibi, tanrı tanımaz bir insan için yorumda bulunmadım. Üstelik yaptığım şey kişilik yorumu değil, eser üzerinde sarfettiği cümlelerin yorumuydu. Kibir dediğiniz şey, cehâletle birlikte yaşar insanın zihninde. Yorum yapacağınız konularla ilgili öncelikle bilgilenmenizi, sonrasında kelimelerinizi dikkatlice seçmenizi tavsiye ederim :)
Zarif okurunun profil resmi
Bu eleştiriyi bir çalışmada kullanabilir miyim?
Mühürbaz okurunun profil resmi
Tabiki. Daha sonra çalışmanızı benimle de paylaşırsanız eğer sevinirim, merak ettim :)
Zarif okurunun profil resmi
Mesaj olarak atabilir misiniz metni. tabi ki paylaşırım
Semih Efe okurunun profil resmi
Türkiye'de birisi özellikle vasiyet olarak belirtmediği sürece İslami usullere uygun olarak defnedildiğini biliyorsunuz.Bu durum inancı hakkında bir şeyi ispatlamayacağı gibi ülkemizdeki genelleyici inanç algısına(kimseye sorulmadan kimliğinde inanç durumuna İslam yazılması gibi) dair bir karine olmasından öte bir şey ifade etmiyor.Ama çok ısrar ediyorsanız bu zorlama kanaate vardırma mevzusundan keyfiniz bilir.Esenlikler :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.