"Sartre, entelektüelin itikadı temasını bir müdahale felsefesiyle birleştirmiştir. Varoluşçu felsefe daima yenilenen bir özgürlük umudu içinde kendiliğinden fışkıran bir tarih tahayyülüne (Diyalektik Aklın Eleştirisi, 1960) bağlı olduğu ölçüde, sistematik olarak serimlenebilir bir varoluşçu siyaset olmasa bile, olaylar (Fransızların Cezayir'de uyguladıkları işkenceler, sõmürgeler vb.) Sartre'ı isyanlara götürür. Sartre, 20. yüzyılın bir kısmı için, entelektüelin inançlı bağlılığını bu isyanlarda tanımlar."
Sayfa 131 - İletişim Yayıncılık