Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İngiliz güçleri yaklaşık yirmi beş bin askeri olan iki ordu tümeninden oluşuyordu. İngilizler Arap köylerini, toplu para cezaları vererek ve gerillaların saklandığı söylenen evleri havaya uçurarak cezalandırıyordu. Cezalar ödenmezse hayvanlara el konuyordu. Portakal ağaçları ve bağlar sökülüyordu. Araplar trenlerin önünden giden bakım drezinlerine oturtularak ya da mayın saldırılarından korunmak için ordu konvoylarıyla birlikte kamyonlara bindirilerek canlı kalkan olarak kullanılıyordu. Kamyonlarda, bazı askerler yolculuğun sonunda çok sert fren yapıyor ve motor kaputunun üzerinden aşağı düşen Arap’-“pis Doğulu”- kayıtsızca ezerek öldürüyor ya da sakat bırakıyordu. “Kara mayınları varsa, bunlara çarpan onlardı [Arap mahkûmlar]. Çok pis bir numaraydı ama eğ leniyorduk,” demişti bir başka asker. Aramalar sırasında, askerler bir köyü kuşatıyor (genelde şafaktan önce) ve erkekleri tel kafeslere kapatıp arama yapıyorlar ve her şeyi mahvediyorlardı; tahıl stoklarını yakıyorlar, yiyeceklerin ve ev eşyalarının üzerine zeytinyağı döküyorlardı. Erkekler, şüpheli birisini bulduğunda başıyla işaret eden kapüşonlu Arap muhbirler tarafından ya da belgelerini kontrol eden İngiliz polisi tarafından taranıyordu. Lübnan sınırı yakınlarındaki El Bassa'da ve El Halil yakınlarındaki Halhul'da katliamlar yapıldı ama bunlar yıllar sonra ortaya çıktı.
·
173 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.