Gönderi

1936 yılında bir gün, Budapeşte' deki Türk Büyükelçiliği' nın kapısından bir kız çocuğu gelir. Henüz 15 yaşındadır. Ama daha bu yaşta dört dil konuşan, başarılı bir kızdır. Almancayı, Fransızcayı, İngilizce'yi ve Macarcayı bilir, Türk' tür ama Türkçeyi bilmez. Aslında doğum yeri Macaristan da değildir, Avusturya' nın başkenti Viyana' dır. Babası ile Viyana' da yaşarken, o öldüğü için annesiyle Macaristan'a taşınmıştır. Ancak annesinin hiç parası kalmamıştır.Büyükelçilikte kızı kapıdan geri çevirmek isterler, ama o ısrarcıdır, görevlileri aşar, zorla Búyúkelçi' nin yanına aldırır kendini. On beş yaşındaki Nermin, Türk Büyükelçi Behiç Erkin' e şöyle der Türkçe bilmiyorum, Almanca' mı, Fransızca' mı konuşayım? Büyükelçi, Fransızca konuş der. Nermin derdini söyle anlatır. Benim babam bir Türk' tü ama öldü. Ben Türkçe bilmiyorum. Okula gitmek istiyorum ama paramız yok. Okulu bırakmak istemiyorum. Türkiye' de okullar var, beni oraya gönderir misiniz? Büyükelçi, kızın isteğini görev sayar, biletini alır, önce İstanbul' a, oradanda İzmir' de babasının akrabalarının yanına gönderir.( Nermin' in hayatı boyunca hep sakladığı biletin üzerinde 5 Kasım 1936 tarihi vardır.) Ama akrabaları, bu Türkçe bile bilmeyen kızı istemezler, karşı çıkarlar. Okula kayıt yaparken, Türkçe bilmediği için İzmir Kız lisesi Müdürüde istemez onu. Ama dedik ya, Nermin azimli kızdır. Kabul ettirir kendisini. İzmir' de liseyi bitirdikten sonra İstanbul Hukuk Fakültesini okur. Sonra gazeteciliğe başlar, bunda da başarılı olur. Derken 1953' te Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesinde öğretim üyesi olur. Hayatında bir çok ilke imza atar. İlk kadın siyaset bilimci, ilk kadın gazetecilerden biri, ilk kadın senatörler den biri, ilk kadın profesör, kitapları yabancı dillere çevrilmiş beş dil bilen bilim kadını. 18
·
87 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.