Yazar kadınların tüm haklarının ellerinden alınıp, yürüyen bir rahim gibi görüldüğü bir ütopya portresi çiziyor. Yaşantımızdan da örnekler gördüğümüz için mi bilmem hikaye korkunç derecede gerçek görünüyor ve bugün toplumumuzda her an böyle olabileceğini düşündürüyor. Kadının yok sayıldığı, insanlığın aşırı dindarligin ucunda sürdükleri bir yaşamı kurgu olarak bile okumak insanı dehşete düşürüyor.
Kitap ,(siyasi)sesini yükselmenin ne kadar önemli olduğunu düşündürüyor ve vurguluyor.
Geç olmadan sahip çıkalım elimizdekilere.
Biz kadınların haklarına sımsıkı sarılması dileği ile .