Bu sene Vigdis Hjorth'un Miras'i ile birlikte en sevdiğim kitaplardan biri oldu Fay Hatları. Bir zamanlar kadınlar kendi isimleri ile kitap yayinlayamazken şimdi en sevilen kitaplarin kadınların elinden çıkması güzel bir cevap olmuştur, umarım. Fay Hatları dört kuşak bir ailenin hikâyesi. Kurgusu muazzam.Ailenin her bireyi altı yaşından ve kendi döneminden sesleniyor. Büyük büyükanne, babaanne,oğul ve torun 2004,1982,1962 ve 1944-1945 yıllarından kendi çocuksu ve masum bakışlarıyla olayları anlatıyorlar. Hikâyenin ana ekseninde savaşlar ve savaşların yarattığı büyük yıkımlar, dağılan aileler var.Annesiz babasız kalan çocuklar, yıkılan şehirler, yok olan umutlar ve sönüp giden hayaller.... Bizden cookkk uzak olduğunu düşündüğümüz büyük kötülükler, bir şekilde sarmal gibi dönüp gelip seni bulur. Kimse ellerim temiz demesin.Savasta büyük darbe yemiş bir babaannenin oglu ileriki yıllarda savaş sanayiinde çalışabiliyor, torunu da googleda savaşta parçalanmış ceset fotoğraflarını tıklıyor .Annesi de mutfakta oğlu için sağlıklı yiyecekler hazırlıyor:)))Bunun gibi garip bir sarmal ki içinden çıkamıyorsun .Fay hatlarındaki kırıklar gibi hikaye dallanıp budaklanıyor. Ama birbirinden de kopmuyor. Hikâyenin devamlılığını sağlayan bir başka sembol ise ailenin bütün üyelerinde bulunan bir et beni. Onunla bağ kuruyorlar, zor anlarında ina sığınıyorlar. Kurgu şahane. Konu çarpıcı. Anlatımı "çocuk bakış açısı" ile çok güzel. Femina roman ödülünü de alan bu kitabı OKUYUN.

Fay HatlarıNancy Huston · Metis Yayıncılık · 2009154 okunma

·

363 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nazan Türk