Gönderi

Kafamda neler var neler, kimselerin erişemediği... Sana ellerimle sunmuştum oraların anahtarını. Sana hislerimi değil düşüncelerimi bahşetmiştim. Oysa senin gözünde zerrece değeri yoktu bunların. Hisler ve düşünceler değil, görünüştü seni cezbeden. Hoş, hepiniz - evet hepiniz - böyleydiniz. Soyutlandım sizden, kendime duvarlar ördüm ve içini en sevdiğim renklere boyadım. Tavanlarında asılı kitaplar sarkıyordu o duvarların, duvarları rengarenkti. Zemininde notalar doluydu, iç içeydi hepsi. Şimdiyse yavaşça değil, süratle vazgeçiyorum. Evet, yine 'siz' kazandınız... Hep bir değil bin kazanmaz mı zaten?
Ruh Adam
Ruh Adam
'dan bir söz geliyor aklıma bunu düşündükçe... " Kendi ordusu bütün mevcudu ile düşman safına geçen bir kurmay ne yapabilir?" Ben yılardır bir kurmay'ım. Ordusunu düşmanların yalanlarına kurban etmiş, yalnız kalmış bir kurmay. Elimden gelen şey yalnızca beyaz bayrak çekmek, nihayetinde onurunu da yitirmek...
··
171 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.