Gönderi

Hayatin her bir evresini ve hissiyatini algilayamadigi icin mutsuzdur insanoglu. Kendisini tanimadigi icindir aslinda hep bir mutluluk arayişi icinde olup yüregi elinde onu sevecek birinin dilenirce arayişindandir bütün kederi ve hüznü. İnsan sevilmezse eksik ve yarim hisseder herzaman bu ruhumuzun susuzluğunun ihtiyacini ancak bir başkasina ait hissettigimizde ve ona teslim oldukca karşilayabiliriz bunu. Lakin bu zor ve belirsiz kişiyi bulana dek yani kendine oranla doğru kişiyi bulana dek bir tutam mutluluk icin binbir gözyasi da döktügümüz dogrudur çogu zaman imkansizi isteriz her zaman zor olani elde edemedigimiz herseyi takinti yapariz. Ama asla zor olani uzakta olani değilde yakinda ve kolay olani etrafimizda olan kucuk ve basit mutluluklari denemeyi göremeyiz aslinda aci cekerek mutlulugu yakalamaya calistigimizdan daha basit ve belkide daha sonsuz mutlulugu elde edebiliriz. Sadece görmeyi denemeli insan. Belkide yaşam o zaman daha güzel ve basit bir hal alir kanayan bir kalp icin ve dökulen gözyaslari icin son bulabilir. Bu durum. Ve herzaman mutluluga pozitif olmaya meyillidir insanoğlu aslinda ruhumuzun tek ihtiyaci mutluluk degildir ki bazen aci ve keder sessizlik,yalnizlik da  ruhun bir ihtiyaci haline geliyor ve hayatimizda ansizin gelisen bir hadiseden dolayi bir yıkıma uğruyoruz bu aci dolu gunlerin arasinda bazen mutluluk icinde asla goremedigimiz hakikati gosteriyor bize yaşam acinin ardindan gelen yogun duygu seli arasinda hic göremedigimiz gercekleri gorebiliyoruz. Ve bunu cogu zaman tecrube olarak adlandiriyoruz. Dünyanin düzeninin zaten eşitsizlik ve acimazlik uzerine kurulu oldugu bir şekilde işledigini göz önünde bulundurursak ve yaşamin sonundaki ölümün de kacinilmaz bir son oldugunu hesaba katarsak  her bireyin yaşanminda bir batma ve cikma şeklinde ilerler kisinin hayat mücadelesi ancak bu şekilde dengelenebilir aksi halde zevk vermez ve yaşamak icin sebep arayişindan vazgeçmemize neden olacaktir. Yaşam düşünsenize herzaman mutlu oldugunuzu yada herseye sahip oldugunuzu o zaman mutluluk sizin icin siradanlaşmaz miydi? Ve gün gectikce sıkıcı bir hal almazmiydi. Sadece mutluluga odakli degildir yaşam ve istedigimiz herseye sahip olarak güzelleşmezdi. Orantili yaşam herşeyden bir tutam makul olanidir duygununda sahip olunanindan maddi yada menevi değerlerinde dengede olmasi gerekir. Aklima Henry Ford'un oglunun intihar etmeden önce yazdigi mektup geldi baba, hayal edip de ulaşamadığım hiçbir şey olmadı. tüm zevkleri tattım, ne varsa önceden hazırlamışsın, hiçbirinde benim emeğim yok. mutsuzluktan mahvoldum. gidiyorum..!” hayati kolay olana ve hep mutluluğa odaklamayip aslinda emek vererek sabrederek zorluklarimizim, mutsuzluklarimiz, kimi zaman yokluğun yada gerceklesmeyen bir halimizin sahip olamayisinda hissetitigimiz duygu selinin içindeki güzelligi denemeliyiz sahip oldugumuz her anin ve saatin icinde mutlaka bir güzellik vardir o ana dek sadece etrafina bakip görmeyi dene zihnindeki odaklandigin tek bir noktaya bakmaktan vazgec. Su misali akip giden yasamin birden son bulacagini ve birgün herseyin gögsünde atan kalbinle birlikte kaybolacagini unutma sadece sahip olduklarina saril ve koca gülumsemelerinin ardindan gelecek aciyi da kederi de kaybedislerini de ruhunun ve bedeninin bir ihtiyaci oldugunu bil bu sonsuz gibi gelen yaşamin aslinda sonsuz olmadigini ve zamana actigimiz yarisin sonunda baki olan tek şeyin ölümün ardindan bahşedilen gizemli,sonsuz yaşamin olduğunu unutma. Ve insanoglu ölümün kendisinden korkarcasina yaşamayi sevmemişmiydi? Ölümden kacarcasina ürperircesine sevmişti yaşamayi sevmeyi ve nefes almayi,düşümsenize ölümün var olmadiğini ve sonsuz bir yaşam bahşedildiğini o zaman hangimiz isterdik ki bu sonsuz dünya sürgünü'nü acilarindan ve korkularindan kaçarken onlarinda yaşaminin bir rengi ve parcasi, ihtiyaci olduğunu unutma dostum  . . . Doğubeyazit / AĞRI 15-11-2021 00:24
·
851 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.