Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sanatçıların, sanatları dışında bir efendi tanımayı yadsıya­rak kentsoylu istemden kurtuldukları sembolist devrim, piyasa­nın yok olması sonucunu doğurmuştur. Aslında, sanatsal etkin­liğin anlamı ve işlevine egemen olma yolundaki kavgada, sanat­çılar, aynı zamanda potansiyel müşteri niteliğini de ortadan kal­dırdıkları “kentsoylu” karşısında Bir başarı sağlayamamıştır. Flaubert ile birlikte, “bir sanat yapıtının [...] değerini saptama­nın olanaksızlığını, ticari değerinin söz konusu olmadığını, de­ğerinin parayla ölçülemeyeceğini”, bir fiyatının olmadığını, daha açık bir deyişle sıradan ekonominin sıradan mantığına yabancı olduğunu öne sürdükleri sırada, gerçekten ticari değerinin bulun­madığının, piyasasının olmadığının ayrımına varırlar. Aynı anda iki anlama çekilebilen Flaubert’in tümcesinin karışıklığı, sanat­çıların uygulayıma koydukları ve kurtulamadıkları bu korkunç düzeneği görmeye zorlar: Erdemli görünmek için yapmak zo­runda oldukları şeyi kendi kendilerine icat ederek zoraki na­muslu olma kuşkusundan yakalarını sıyıramazlar.
·
124 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.