Gönderi

Foucault’ya göre, Blanchot “belki de bu düşünceye bir diğer tanık olmanın ötesindedir”. Çünkü, kendisinden öncekiler dışarıda olma dü­şüncesini - kendi bildikleri yollardan - dili kutsal ve insa­na özgü bilinçlilikteki köklerinden ayırarak ifade ederler­ken, Blanchot kendi metinlerinden o derecede sıyrılmak­tadır ki “bizler açısından o, düşüncenin ta kendisi, onun gerçek, mutlak derecede uzak, belli belirsiz, görünmez varlığı, onun kaçınılmaz kaderi, onun kaçınılmaz yasaları, onun sakin, sonsuz, ölçülü gücü”dür.
·
109 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.