351 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
·
114 görüntüleme
Şerer: kıvılcım (âhım şereri: âhımm kıvılcımı)
Kandil-i sipihr: gökyüzünün kandili (güneş)
-berdâr olmak:asılmak
-cân u ser: can ve baş.
-Şâm-ı zülf: zülfünün karanlığı,saçlarının akşamı
-Mısr: ülke, Mısır.
-Kebuter:güvercin,
-mutrıb: çalgıcı, şarkıcı, -
raks urup: raks edip,oynayıp,
- ş i ’r-i ter: taze şiir.
Zülf-i semensây (semensâ): Yasemin kokulu saç.
-yelmek: kararsız dolaşmak
- bîser ü bîpây: elsiz ve ayaksız
-nûş etmek: içmek,
-niş:ağu, zehir,
-sâgar: kadeh.
- hâr-ı cefâ: cefa dikeni.
-şûh -ı sitemkâr: kıyıcı, zalim güzel.
-diriğ: yazık! eyvah!
-dilber-i hercai: kararsız, daldan kala konan, şıpsevdi güzel,
-dildâr: sevgili
-paymâl eyledi: ayak altında çiğnedi, horladı, aşağılattı,
-dil: gönül
-âb -ı revan: akarsu,
-nâme -i aşk: aşk mektubu, aşk fermanı
-germ: çok sıcak, yakıcı
-sûz ’ile: yanışı, harareti, yanıklığı ile
Divâne-i ûr: tek gözlü divane
-cismi rencur: vücudu incinmiş
-rıız u şeb: gece ve gündüz.
-gâr: mağara,
-hâr: diken, batıcı şeyler.
-velî: fakat
-pûsiş: örtünme, giyinme,
-nâçaf: çaresiz, zarurî.
-ibrâm: yalvarmak
-berd-i gâr: mağaranın soğuğu
-âfitâbımdan tâb al! güneşimden ısın, kuvvet al
-gark-âb: gözyaşına, suya boğmak
-pelâs-ı köhne: eski, yırtık hırka.
-dil-gir: eski, gönül sıkıcı yırtık pırtık hırka
-penbe: Pamuk.
-delk: eski, yamalı, dilenci hırkası
-divane-i zâr:ağlayan divane
-dilefkâr: gönlü yaralı
-Penbe dûzi: pamuk dikiciliğini
-kâr-ı rûzî: gündüz yapılan iş
-kemâhî: eskiden beri
- bâd!: çok yaşa, bravo!
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.