Gönderi

6. Saldırganlık, Aşk ve Çift
Çiftle grup arasındaki sınır her zaman bir çatışma alanıdır. Çifti kendi imgesine göre biçimlendirme yönündeki grubun baskısını “statik savaş” kavramı anlatır ve bu savaş uylaşımsal ahlâkta -aş-kın, bağlılığın, evliliğin ve aile geleneğinin ideolojik ve teolojik ritüeller haline getirilmesinde, yankı bulur. Bu açıdan, ilk gençlik günlerinden ve hatta çocukluktan beri bir arada olan, akrabalar tarafından birleştirilmiş, evrensel iyilik anlayışıyla kutsanmış bir çift aslında simgesel bir hapishanede yaşar; ama buna rağmen gizli bir aşk ilişkisine kaçabilir . Yetişkin bireyler ağındaki karşılıklı ilgiler ve baştan çıkarmalar daha dinamik bir savaş alanını oluşturur; ama yeri geldiğinde de karşılıklı hınç ve saldırganlık içinde boğulmakta olan ilişkiler kapanına sıkışmış bireyler ve çiftler için potansiyel bir kurtuluş yoludur. Grup kendi varlığını sürdürmek için, anonim kalabalıktan koparak bir ödipal zafer kazanma imkânının teminatı olarak çifte ihtiyaç duyar. Ve grup o anonim kalabalık içinde bireyin yalnızlığı karşısında çiftin başarısını kıskanır ve hınç duyar. Buna karşılık çift saldırganlığını çevreye boşaltmak için gruba ihtiyaç duyar. Yansıtmalı özdeşleşme salt çiftin kendi arasında iş görmekle kalmaz, incelikli biçimlerde üçüncü ve dördüncü tarafları da ilgilendirir. Liberman (1986), hastanın evli olduğu partneri hakkında analistine acı acı dert yanmasının nasıl incelikli bir oyunun parçası olabileceğini anlatır. Analist partnere duyulan saldırganlığın boşalacağı bir mecra haline gelir ve hasta analistiyle ilişkisine nokta koyarken partneriyle “kurtarılmış” bir ilişkiye geri çekilir.
Sayfa 140-1Kitabı okudu
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.