1985 yazında Reggie’nin hayatı, okulun dışlanmış öğrencilerinden Charlie ve Tara’yla karanlık bir sırra ortak olunca, derinden sarsılır. Yine aynı yaz Neptün adıyla tanınan seri katil, kaçırdığı kadınların ellerini polis merkezinin basamaklarına koyup cesetlerini halka açık yerlere bırakmaya başlar. Reggie’nin annesi, küçük kızın kendisine en çok ihtiyaç duyduğu esnada ortadan kaybolur ve kadından bir daha haber alınamaz.
Yaşadığı korkunç yazı ve doğduğu yeri ardında bırakıp meşhur bir mimar olarak hayatına devam eden Reggie, başına gelenler yüzünden kimseye güvenmemekte ve hiçbir şeye bağlanamamaktadır. Ve bir gün kendisine gelen telefonla genç kadın, geçmişten gelen hayaletlerle yüzleşip Neptün’le hesaplaşmak zorunda kalır. ...Konusunu aktardık şimdi sıra bizim kitaptan ne anladığımıza geldi.Kitabın ismi beni oku diye bağırıyor hele bir de ciltli olması bunun yanında tercüme gibi okuyucuyu etkileyen faktörlerinde olumlu olması(okuyucu yorumlarını da eklersek)kendinizi kitabı okurken buluyorsunuz,ilk sayfalardan itibaren acaba konu beni ne zaman içine çekecek diye sayfalarını çevirmeye devam ediyorsunuz ama bir türlü gerçekleşmiyor o,ta ki kitabın 150-160'cı sayfalarına kadar orada gezinirken(yani okurken)biraz tat alır gibi oluyorsunuz,hatta ilerleyen sayfalarda birazcıkta geriliyorsunuz ama üzülerek söylüyorum ki hepsi bu kadar,belki yazarın diğer kitapları daha iyidir bilmiyorum fırsatım olursa okuyacağım sonrasını buraya yazarım...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.