Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

48 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
En sevdiğim paragrafı alıntılayarak başlamak istiyorum. "Evet! Bu utanç verici gösteriyi izliyoruz, borçlar ve suçlar altında ezilmiş kişiler suçsuz ilan ediliyor; buna karşılık, onurun ta kendisi, yaşamı lekesiz bir adam cezalandırılıyor. Bir toplum bu noktaya geldiği zaman, artık çürümeye başlamış demektir. /sf.29" Kitabı okuduğumda aklıma ilk gelen şey, bırakın büyük haksızlıkları, müdahale etme çemberimiz de olan küçük haksızlıklara bile ne kadar itiraz edebiliyoruz! Elimizdekileri o kadar sahiplenmişiz, onlara o kadar alışmışız ki onları kaybetmeme uğruna dilsiz şeytan olmaktan geri durmuyoruz. Bence gerçek ile mücadelenin, adaleti savunmanın ne demek olduğunu bir örnek ile görmek istiyorsak bu mektup niteliğindeki eseri mutlaka okumalıyız. Emile Zola’nın, 19.yy sonlarında Fransa’da Yahudi bir subayın haksız yere casuslukla suçlanmasıyla patlak veren Dreyfus Olayı karşısında tepkisini dile getirdiği, 13 Ocak 1898’de L’Aurore adlı gazetede yayımlanan, Cumhurbaşkanına Mektup alt başlıklı yazısı. Kitaba ek olarak Tahsin Yücel bizlere olayın öncesi ve sonrasını açıklayarak çok güzel bir açı sağlamış. Tüm kitap boyunca beni en çok etkileyen şey Emile Zola'nın adalet duygusu ile gereçkleri açığa çıkartmaktan bir an bile vazgeçmeyişi oldu. İtibarını, kariyerini hatta hayatını bile düşünmeden, doğru olduğuna inandığı şeyi yapması. İyi okumalar..
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,872 okunma
·
969 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.