Gönderi

On yedi yaşım ve ben "Oh be nihayet bitti ama yorulduğuma değdi her şey istediğim gibi oldu “ Yeni oturmuştum ki on yedi yaşım geldi. Etrafı incelerken göz göze geldik. Gözlerindeki o manidar bakisi o imrenmeyi hemen anladım ama bir şey demedim kendi konuşsun diye bekledim. Soho kumaştan yapılmış Köşe koltuk, odanın büyük bir bölümünü kaplıyordu. “Lacivert renk olması avantajlı kire dayanıklı” dedi, on yedi yaşım elini kumaşın üstünde gezdirerek. “Oldukça geniş, iki kişi yan yana rahatlıkla yatabilir burada” dedi.” Oturmak istendiğinde arka bölmeyi öne çekme özelliğine sahip” diyerek bir yandan da uygulamayı gösterdim, “iki amaçlı kullanılabilir özelliği var” dedim ama misafir gelmediği sürece ikinci şıkkı hiç kullanmıyoruz”. “Hiç annemin tarzı değil” dedi on yedi yaşım”, bu koltukları almana nasıl izin verdi?”” Ben artık o savunmasız on yedi yaşında değilim unutma dedim”, sesimi yükselterek ve der demez pişman oldum. On yedi yaşımın gözleri doldu” haklısın dedi ona boyun eğmek benim görevimdi değil mi.” “Madem bunu başarabiliyordun, neden beni on yedi yaşımda yalnız ve savunmasız bıraktın?” “O zamanlar buna hazır değildim, bu hale gelebilmem uzun yıllarımı aldı, bunu sende biliyorsun, birlikte mücadele etmedik mi? Şimdi nasıl beni suçlarsın?” Cevap vermeden gözlerini sehpaya dikti,” ilginç zevkler edinmişsin zamanla. Sehpan çok tarz duruyor islenmemiş odundan yapılmış, masanın tekerleri at arabası tekerinin küçültülmüş halini andırıyor, masanın altında da yok yok kitaplar, dergiler, not defteri,kalem ,el kremi, uzaktan kumanda, LED lambanın kumandası… annem bunların masanın altında durmasına bir şey demiyor mu?”” Dedim ya artık annemin eleştirilerine, kurallarına aldırmıyorum ben çok değiştim, büyüdüm…” sözümü kesti” ama ben hep onun dediklerini yapmak zorunda kaldım, beni hiçbir zaman bir birey olarak görmedi”” beni de hala görmüyor ama ben aldırmıyorum ona.” Gözlerini devirerek duvarda asili duran televizyonun altındaki ünitenin yanına gitti. Dolabın üzerindeki bakırdan hiçbir şeye benzemeyen dekoru eline aldı” bu da ne?” diye sordu.” Afrika’da yetişen Boa ağacı” dedim, duymazlıktan geldi ve dekoru yerine bırakıp mumu eline alıp burnuna götürdü, gözlerini kapatıp kokuyu içine çekti” vanilya” dedi. Koku zevkin değişmemiş. Çekmeceleri açtı kapattı. Gözü yukarıda duvara monta edilmiş rafa kaydı, bakırdan vazonun içine koyduğum taze çiçekleri görünce de gülümsedi,” ilginç sen çiçekten böcekten hoşlanmazdın” dedi,” evet değiştim artık doğayı ve doğadaki birçok şeyi seviyorum...” Benim maalesef bunları sevecek vaktim yoktu” dedi sözümü keserek,” ben hayatla, annemle, kayın validemle, kocamla mücadele ediyordum, sinirlendi birden, çok dolu patlamaya yer arıyor belli ama üstüne gitmedim. Karşı duvarda asılı duran aynaya baktı, odundan yapılmış eğri büğrü çerçeveye dokundu gözleri uzaklara daldı. Yanına gittim aynada bir bir gözlerimize baktık “görüyor musun ben gencim, güzelim sense iyice yaşlanmışsın” canımı yakmak istiyor belli içindekileri kusmak istiyor ama ben alttan alıyorum. Arkadan beline sarıldım başımı omzuna koydum affet beni o zaman elimden bir şey gelmedi bunu sende biliyorsun ama bak görüyorsun her şeye rağmen buradayız birlikteyiz. “Bu kadarı da fazla” dedi. Köşedeki kocaman çiçeğe bakarak gerçekten evinde çiçek mi yetiştiriyorsun? oysa onun pisliğiyle uğraşmak istemezdin sen. Kırmızı saksı halıyla uyumlu olmuş birden halıya bakarak otantik eskitme halı, eşyaların tüm renklerini içinde barındırıyor iyi bir secim yapmışsın ” dedi. Nihayet karşılıklı oturduk ellerini avucumun içine alarak dudaklarıma götürüp öptüm. “Sevgili on yedi yaşım şu anda üst üste hayal kırıklıkları yaşıyorsun biliyorum ama metanetli ol çok güzel günler seni bekliyor. Hayat seni olgunlaştıracak, canını yakacak, ara ara mükemmel lezzetler sunacak ödüllendirecek, virajlı yollardan geçirecek, uçurumun kenarında yürütecek, kelebek etkisi karar verme anların olacak ama önünde sonunda kendini bulacaksın ve nihayetinde rahatlayacaksın gözü kara biri olup çıkacaksın. Çok akıllı adımlar atacaksın güven bana, seni burada bekliyor olacağım seni çok seviyorum sakin unutma” ve ellerimin arasından kaybolup gitti on yedi yaşım…… A.K.
··
225 görüntüleme
Esra Yanik okurunun profil resmi
Ne kadar güzel bir yazi bu böyle. Insanin gencligiyle yüzlesmesi, onu kucaklamasi adina cok güzel ip uclari veriyor. Yüregine saglik.
Arzu kuran okurunun profil resmi
Teşekkür ederim ☺☺☺
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.