Gönderi

“Seviyorsa biraz sahiplenecek”, “Seven kıskanır”, “Sen benimsin, ben de seninim.” Tanıdık geliyor mu? Toplum ve kültür tarafından ince ince içimize işlenen sahiplenmenin samimi sevgiyle aslında çok da bir ilgisi yok. Çok bariz gibi geliyor ancak hatırlatmakta fayda var: hiç kimsenin sahibi değiliz. İnsanlar (ve tabii diğer canlılar) bizim eşyalarımız, mallarımız, mahsüllerimiz ya da itemlerimiz değiller. Kimsenin ne fiziksel ne duygusal ne entelektüel ne de bu açıdan yaklaştığımızda karşımıza çıkacak varoluş hallerinin sahipleri ve yöneticileri değiliz. Aynı şekilde bizler de kimsenin üzerimizde sahiplik kuracağı varlıklar değiliz. Hepimiz, kendimiziniz. Ve eğer samimi sevgi, masalına giren çıkan biricikleri özgürleştirmekse, bunu sahiplenme mitleriyle sağlayamayız. Default ayarla gelen zorunlu tekaşklılık kuramlarından biri olan “sahiplenme”nin özgürlük alanını kısıtlayan bir olgu olduğunu kabul etmeliyiz. Çünkü sahiplendik dediğimizde, farkında olmasak da; biricik üzerinde hak elde ediyor, onun ne zaman ne yapabileceği hakkında söz hakkı tanıyoruz kendimize. Bize romantik geldiği için içselleştirdiğimiz rahatsız etmeyen söylemler, “Ya benimsin ya da kara toprağın” sözüne kadar ilerleyebiliyor. Gerçekten bu kadar sahiplenilmek istiyor olabilir miyiz? Sahiplenme mitlerini bir kenara bırakmak kolay değildir. Toplum, kültür, devlet, eğitim ve medya kanallarından sürekli sahiplenme mitleri pompalanıyor.“Benim sevgilim”,“benim kocam”,“onun namusu benim namusum” kısaca göz atmak televizyona yeterli olacaktır bolca örnek için. Kişileri oldukları gibi, kontrol etmeye çalışmadan, onlara alan açarak sevmek; benim yada bizim demeden, kendi varoluş şekillerinde oldukları gibi onlara ilgi duyabilmek, onlarla vakit geçirmeyi tercih etmek: içimizdeki “kaybedeceğim” korkusunu yenmek için epey faydalı olabilir. Karşılaştıkları zorluklarda yanlarında olmak, platonik fikir alışverişlerinde bulunmak sevmenin samimi bir sonucu. Ancak bu sahiplenme olarak ele alınmamalı.“Dert” yine biriciğimizin derdidir, biz sadece masallarının bu kısmında onların yanında yer alıp, bize danıştığı kadarıyla fikir veririz onlara
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.