Zamandan şikâyet etme suretiyle
Kitabın bu dille yazılmasının sebebi
Ve bu zamanda yaşayan insanlara serzeniş
Ki sanat görgüsü ve cehalet ayıbı
Birdir onların nezdinde
*
*
Ey Xanî, sen ki yetkinlikten yoksunsun
Marifet meydanını tenha bulmuşsun
*
Yani yetkin, ehil olmaktan değil de
Belki kabile asabiyeti ile (1*)
*
Yani inat ya da yeniyetmelikten
Süregelene karşı bu yenilikten
*
Saf olanı damıtıp tortuyu içti
İnciye benzeyen Kürt lisanı gibi
*
Özenle ele alıp düzen vermiş o
Halk için cefa ve eziyet çekmiş o
*
Ki elâlem çıkıp da demesin, ''Kürtler
Yeteneksiz, hünersiz, temelsizdirler
*
Türlü türlü milletler kitap sahibi
Yalnızca şu Kürtlerin yoktur nasibi''
*
Hem şu irfan ehli demesin ki, ''Kürtler
Aşkı amaç diye hedef seçmemişler
*
Hepsi birden ne talip olur, ne matlûb
Hepsi birden ne muhîb olur, ne mahbûb
*
Aşktan, sevgiden nasipsiz kalmış onlar
Hakikaten, mecazden vazgeçmiş onlar''
*
Kürtler asla yetkinlikte az değiller
Ve fakat kimsesiz ve mecalsizdirler
*
Hepsi birden cahil, bilgisiz değil ki
Amma öyle yoksul ve sahipsizler ki
*
Bizim de kimimiz kimsemiz olsaydı
Bir kerem sahibi, iş bilen olsaydı
*
İlim, yetenek, yetkinlik ve terbiye
Şiir ve gazel; kitap ve divan ile
*
Bütün bu türleri işleseydi eğer
Ve bu nakde bir kıymet verseydi eğer
*
O an vezinli sözün (2*) bayrağını ben
Dünyanın tepesine dikerdim hemen
*
Mela'nın ruhunu geri getirirdim
Onunla Herîrî'yi de diriltirdim
*
Bir sevinç verirdim Feqîyê Teyran'a (3*)
Sonsuza değin hayran kalırdı o da
*
Neyleyim ki pazarda işler çok kesat
Alıcı bu kumaşa vermiyor fiyat
*
Hele de şu asırda para kesesi
Hepimiz dostu olmuş, sevgilisi
*
Yani paraya pula tamah etmekten
Hepimize maşuk olmuş şu meretten
*
Bütün ilmi bir pula satacak olsan
Felsefeyi bir ayakkabıya versen
*
Kimse Câmî'yi kendine seyis almaz
Kimse Nizamî'yi uşak diye almaz (4*)
*
Zamanın böyle olduğunu görünce
Tüm savaşlar para içinmiş, bilince
*
Biz de kimyager olmaya heves ettik
O vakit gördük ki, kolay değilmiş pek
*
Bir süre yarım yarım idare ettik
Sahte olan cevheri tasfiye ettik
*
Gönlümüz hileye razı gelmedi ya
Niyet için vesile olmadı asla
*
Din gitti elden, para pul hak getire
Sonunda bakırcı olduk çaresizce
*
Saklı bakırımızı koyduk meydana
Dua ettik sonunda, boş sayfalara
*
Sıdk-ı icabetle başlandı düğüne
Vesile oldu işin görülmesine
*
Şu pullarım pek para etmeseler de
Sade, temiz, paha biçilmezler yine
*
Hilesi hurdası yok, eksiksiz bunlar
Halka alışveriş için makbûl bunlar
*
Hiç şüphe yoktur ki halis Kürtçedir bunlar
Altın değil ki, densin: ''Solgundur bunlar.!''
*
Kırmızı bakırımız meydanda bizim
Gümüş değil ki, densin: ''Eksik ayar.!'' hem
*
Nakdimize ''pahası azdır'' deme sen
Yoksundur amma şahların sikkesinden
*
Ki nakşedilerek basılsaydı eğer
İtibarsız olmazdı, görürdü değer
*
Kimsenin sevgilisi değil sevgili
Bu yüzden muratsız ve kara talihli
*
Biz ki dayanaksızın kâğıtları
Şahlarca kabul görene bedel mi ki.?
*
Pek çok bilgin nezdinde mamul sayılır
Pek çok hâkim nezdinde makbûl sayılır
*
Ancak marifetli zamanın hâkimi
İdrak kulağıyla dinlemedi bizi
*
Mîreza(5*) adını taşıyan bir mîr ki
Kimyadır bakışının hususiyeti
*
Sahte madenleri billura çevirir
Sahta nakdi ise altına çevirir
*
Öyle ki yüz yük kırmızı pulun olsa
Derhal altına çevirir bir bakışla
*
En yüceyi en alçak yapar kahrıyla
En alçağı en yüce yapar lütfuyla
*
Paşalar tutuklar esirlermiş gibi
Sonra salıverir miskinlermiş gibi
*
Her gün binlerce sessizi, çaresizi
Her an lütfuyla yüzlerce dilenciyi
*
Zengin kılar elbet himmetin eliyle
Minneti sormayan hikmetin eliyle
*
Bir defa olsun bize baksaydı eğer
Teveccüh iksirini sunsaydı eğer
*
Bütün bu sözler birer şiir olurdu
Bütün bu pullar birer altın olurdu
*
Amma onun bakışı umuma doğru
Bu yüzden içten bakmadı bize doğru
*
Gerçek bir rahmettir ayaktakımına
Allah'ım uzun ömür veresin ona.!
*
*
(1*) Mem û Zîn'deki pek çok öğe, edebiyat ve tarih açısından inanılmaz özellikler taşır. ''Milliyetçilik'' ideolojisinden çok önce millî bir çerçeve belirleyen şairin burada kullandığı ''Belkî bi te'essub û eşîri'' dizesini, İbn-i Haldun'un da sıklıkla başvurduğu kavramlardan olan ''kabile asabiyeti'' ifadesiyle karşıladık.
*
(2*) Vezinli söz; şiir.
*
(3*) Kürtçenin (Kurmancî) ünlü şairleri Elî Herîrî (1500?-1570?), Melayê Cizîrî (1568-1640), Feqîyê Teyran (1561-1632)
*
(4*) Farçanın ünlü şairleri Molla Câmî (1414-1492) ve Nizamî Gencevî (1140-1209)
*
(5*) Botan mîri (Bozarslan'ın belirlemesi); bu mesnevînin sunulduğu mîr olmalı. (Çevirmenin eklediği dip notlar - Çevirmen: Selim Temo)