Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

6:
Zamandan şikâyet etme suretiyle Kitabın bu dille yazılmasının sebebi Ve bu zamanda yaşayan insanlara serzeniş Ki sanat görgüsü ve cehalet ayıbı Birdir onların nezdinde * * Ey Xanî, sen ki yetkinlikten yoksunsun Marifet meydanını tenha bulmuşsun * Yani yetkin, ehil olmaktan değil de Belki kabile asabiyeti ile (1*) * Yani inat ya da yeniyetmelikten Süregelene karşı bu yenilikten * Saf olanı damıtıp tortuyu içti İnciye benzeyen Kürt lisanı gibi * Özenle ele alıp düzen vermiş o Halk için cefa ve eziyet çekmiş o * Ki elâlem çıkıp da demesin, ''Kürtler Yeteneksiz, hünersiz, temelsizdirler * Türlü türlü milletler kitap sahibi Yalnızca şu Kürtlerin yoktur nasibi'' * Hem şu irfan ehli demesin ki, ''Kürtler Aşkı amaç diye hedef seçmemişler * Hepsi birden ne talip olur, ne matlûb Hepsi birden ne muhîb olur, ne mahbûb * Aşktan, sevgiden nasipsiz kalmış onlar Hakikaten, mecazden vazgeçmiş onlar'' * Kürtler asla yetkinlikte az değiller Ve fakat kimsesiz ve mecalsizdirler * Hepsi birden cahil, bilgisiz değil ki Amma öyle yoksul ve sahipsizler ki * Bizim de kimimiz kimsemiz olsaydı Bir kerem sahibi, iş bilen olsaydı * İlim, yetenek, yetkinlik ve terbiye Şiir ve gazel; kitap ve divan ile * Bütün bu türleri işleseydi eğer Ve bu nakde bir kıymet verseydi eğer * O an vezinli sözün (2*) bayrağını ben Dünyanın tepesine dikerdim hemen * Mela'nın ruhunu geri getirirdim Onunla Herîrî'yi de diriltirdim * Bir sevinç verirdim Feqîyê Teyran'a (3*) Sonsuza değin hayran kalırdı o da * Neyleyim ki pazarda işler çok kesat Alıcı bu kumaşa vermiyor fiyat * Hele de şu asırda para kesesi Hepimiz dostu olmuş, sevgilisi * Yani paraya pula tamah etmekten Hepimize maşuk olmuş şu meretten * Bütün ilmi bir pula satacak olsan Felsefeyi bir ayakkabıya versen * Kimse Câmî'yi kendine seyis almaz Kimse Nizamî'yi uşak diye almaz (4*) * Zamanın böyle olduğunu görünce Tüm savaşlar para içinmiş, bilince * Biz de kimyager olmaya heves ettik O vakit gördük ki, kolay değilmiş pek * Bir süre yarım yarım idare ettik Sahte olan cevheri tasfiye ettik * Gönlümüz hileye razı gelmedi ya Niyet için vesile olmadı asla * Din gitti elden, para pul hak getire Sonunda bakırcı olduk çaresizce * Saklı bakırımızı koyduk meydana Dua ettik sonunda, boş sayfalara * Sıdk-ı icabetle başlandı düğüne Vesile oldu işin görülmesine * Şu pullarım pek para etmeseler de Sade, temiz, paha biçilmezler yine * Hilesi hurdası yok, eksiksiz bunlar Halka alışveriş için makbûl bunlar * Hiç şüphe yoktur ki halis Kürtçedir bunlar Altın değil ki, densin: ''Solgundur bunlar.!'' * Kırmızı bakırımız meydanda bizim Gümüş değil ki, densin: ''Eksik ayar.!'' hem * Nakdimize ''pahası azdır'' deme sen Yoksundur amma şahların sikkesinden * Ki nakşedilerek basılsaydı eğer İtibarsız olmazdı, görürdü değer * Kimsenin sevgilisi değil sevgili Bu yüzden muratsız ve kara talihli * Biz ki dayanaksızın kâğıtları Şahlarca kabul görene bedel mi ki.? * Pek çok bilgin nezdinde mamul sayılır Pek çok hâkim nezdinde makbûl sayılır * Ancak marifetli zamanın hâkimi İdrak kulağıyla dinlemedi bizi * Mîreza(5*) adını taşıyan bir mîr ki Kimyadır bakışının hususiyeti * Sahte madenleri billura çevirir Sahta nakdi ise altına çevirir * Öyle ki yüz yük kırmızı pulun olsa Derhal altına çevirir bir bakışla * En yüceyi en alçak yapar kahrıyla En alçağı en yüce yapar lütfuyla * Paşalar tutuklar esirlermiş gibi Sonra salıverir miskinlermiş gibi * Her gün binlerce sessizi, çaresizi Her an lütfuyla yüzlerce dilenciyi * Zengin kılar elbet himmetin eliyle Minneti sormayan hikmetin eliyle * Bir defa olsun bize baksaydı eğer Teveccüh iksirini sunsaydı eğer * Bütün bu sözler birer şiir olurdu Bütün bu pullar birer altın olurdu * Amma onun bakışı umuma doğru Bu yüzden içten bakmadı bize doğru * Gerçek bir rahmettir ayaktakımına Allah'ım uzun ömür veresin ona.! * * (1*) Mem û Zîn'deki pek çok öğe, edebiyat ve tarih açısından inanılmaz özellikler taşır. ''Milliyetçilik'' ideolojisinden çok önce millî bir çerçeve belirleyen şairin burada kullandığı ''Belkî bi te'essub û eşîri'' dizesini, İbn-i Haldun'un da sıklıkla başvurduğu kavramlardan olan ''kabile asabiyeti'' ifadesiyle karşıladık. * (2*) Vezinli söz; şiir. * (3*) Kürtçenin (Kurmancî) ünlü şairleri Elî Herîrî (1500?-1570?), Melayê Cizîrî (1568-1640), Feqîyê Teyran (1561-1632) * (4*) Farçanın ünlü şairleri Molla Câmî (1414-1492) ve Nizamî Gencevî (1140-1209) * (5*) Botan mîri (Bozarslan'ın belirlemesi); bu mesnevînin sunulduğu mîr olmalı. (Çevirmenin eklediği dip notlar - Çevirmen: Selim Temo)
·
164 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.