Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yalnız hikâyede unutulan bir nokta vardır. Tahsin Efendi'yi ilk tesadüfün hemen ertesi günlerinde bir kere daha gördüm. O günlerde, çocukluğumdan beri bildiğim ve sevdiğim Erzurum'da herkesin tanıdığı, kıt'alarını birçok defa dinlediğim "Geyik Destanı"nın tamamını bulurum hulyasına kapılmıştım. Hasankale'den gelen bir saz şairinin bu destanı bilmesi ihtimalinden bahsettiler ve çarşının biraz ötesindeki bir köprünün hemen yanında çukur bir yerde bir halk kahvesini salık verdiler. Ertesi gece tam bir tipi içinde -rüzgâr bizi her köşe başında zerrelerimize kadar dağıtıyor, sonra olduğumuz yerde döndüre döndüre topluyordu-rahmetli dostum Fuad'la gittik. Şair Erzincan'a gitmişti, gelmeyecekti. Onun yerine Türkçeyi mevlud gibi âdeta tecvidle telâffuz eden bir hoca, beş mumluk bir petrol lambası ışığında Battal Gazi okuyordu. Yıpranmış kitap ve isli lamba, kahvenin peykesine konmuş üstü mum lekeleriyle dolu, küçük ve tahtadan bir iskemlenin üzerindeydi ve adam bu rahlenin önünde iki diz üstünde durmadan sallana sallana hikayesini okuyordu.
·
191 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.