Taygam
İki sürgün, dili çalınmış içlerinden ve yolda.
Bütün bir gece oturup boş kağıtları karaladık.
Uzun uzun susmak olmalı bu.
Takılıp kalmış bir kumaş parçasıyım ben ağaçta.
Çekik gözlü kadınlar çizdin kuma sen bir ara.
Değil burası bizim evimiz, burası da,
olmaz bize ev burası, burası değil, burası değil
diye diye kaç yıl oldu yoldayız.
Ama bizden biri gibi artık bizde
suyu kurumuş bir ağlamak ve
bir rüzgarlı bayır içimizde.