Maarif Davamız
Eğitim konusu bir türlü rayına oturtamadığımız, tam manasıyla çözümleyemediğimiz bir mesele. Üzerinde çalışmalar, deneme yanılmalar devam ediyor. Ben bazen çok ilerlediğimizi, geliştiğimizi, geliştirdiğimizi düşünüyorum bazen de bir arpa boyu yol almamışız, aynı eksen etrafında dönüp duruyormuşuz gibi geliyor. Nurettin Topçu’nun bundan 60 yıl önce üzerinde durduğu, eleştirdiği, çözümlediği meseleler bugünkinden çok farklı değil. Bu sebeple bu eserin hem günümüze ışık tutacak, hem de geçmişte nasıl hatalar yapıldığını anlamamızı sağlatacak bir yönü var. Öncelikle kendisi eğitime ‘ Dava ’ nazarıyla bakmış ve her milletin kendine özel olan mektebi vardır, olmalıdır demiş. “Milli mektep, zihniyet ve örfleriyle, metodları ve müfredatıyla, terbiye prensipleri ve psikolojik temelleri ile, hatta binasının yapı tarzı ile kendini başka milletlerinkinden ayırır.” Diyerek, milli mektebin şeklini çizmiş. Yine aynı zamanda mektebin hakka götüren bir yok olması gerektiğini söylüyor. Nurettin Topçu kitabında önce gençliği tanımlıyor ve anlatıyor. “ Gençlik, geleceğin tohumudur.” Diyerek geleceği kurmanın yolunun gençlerden geçtiğini ifade etmiştir. Sonra millet maarifi ve Türk maarifini anlatıyor; millet ruhunu yapan maariftir diyor. Mektebin nasıl bir yer olduğunu ve olmadığını anlatırken, millet mektebi aynı zamanda devlet mektebidir, özel okullar zehirli mantar gibi fışkırıp ticaret yerine dönmüştür diyor. Ve tabi uzun uzun muallimi anlatıyor. Muallimin sadece bir bilgi nakilcisi yahut memur değil, ruh sanatkârı olduğunu söylüyor. Görev ve sorumluluklarını, toplumdaki etki ve işlevini açıklıyor. “Muallimlik sevgi işidir, ruh sevgisidir.” Diyor. Son olarak Maarif Davamız başlığı altında; ilköğretim, orta öğretim, lise derslerinin çerçevesini çiziyor. Din ve ahlak eğitiminin nasıl başladığını hangi süreçlerden geçtiğini ve nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Aynı şekilde üniversiteyi de ele alıyor. Din eğitimi ve ahlak terbiyesi üzerinde duruyor. En son Sevgili Gençler diye başladığı hitabında, benim çok hoşuma giden şu cümleleri söylüyor: “ Bizim işimiz, sizin yalnız zekalarınızı işlemekten ibaret değildir. Aynı zamanda kalplerinizi yoğurmaktır. Biz, sizin birtakım dersleri öğrenen zeka makinaları olduğunuzu hiç düşünmedik.” Bu kitap yolu bir şekilde eğitimle kesişen herkesin istifade edebileceği bir kitap. Öğretmenler, öğrenciler, veliler ve yöneticilerin kendisine çıkaracağı dersler ve ödevler var. Yıllar öncesinden bugün halen çözümlenememiş konulara değinmiş olması da eserin kıymetine kıymet katıyor. 
Nurettin Topçu 
Türkiye'nin Maarif Davası 
Hatice Kurt
··
69 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.