Millet bünyesinde inkılâplar mektepte başlar ve her milletin, kendine özel olan mektebi vardır. Millî mektep, zihniyet ve örflerde, metodları ve müfredatile, terbiye prensipleri ve psikolojik temellerde, hattâ binasının yapı tarziyle kendini başka milletlerinkinden ayırır. Bizde vaktiyle medrese millî mektepti. Lâkin milletin ruhu ve İçtimaî inkişafını takip edememiş ve cihanın fikir ve irfan hayatiyle bağlarını çoktan koparmış olduğundan, olduğu yerde enkaz halinde yıkıldı, çöktü. Öbür taraftan, Batı’da tekâmül eden insan düşüncesinin seyrini biz kendi âlemimiz de devam ettiremediğimizden, açılan yeni mektep, hakikat aşkının mâbedi olmadı. Parça parça bilme hevesi, evrensel ve İlâhî hakikat aşkının yerini tutamazdı. Hakk’a götüren yol diye kendini hakikata adamak, gerçek mektebin yoludur. Hakikat aşkına sahip insanlar, cemiyetin içinde çoğalmadıkça, hakikat aşkı cemiyet için de en yüksek ve muhterem yeri tutmadıkça ve hakikatin ihtirası cemaat içerisinde bir umumî cereyan, büyük bir hareket haline gelmedikçe, millî mektep gerçekten var olmayacaktır.
(Arka kapak yazısı)
Kitap Türkiye’deki eğitim sorunlarını geçmişten günümüze dek kalem kalem açıklayıp, çözümler sunuyor. Kesinlikle her eğitimcinin her eğitimci adayının ve hatta anne babanın okunması gereken bir kitap.
Eğitimde neden millî olmalıyız? Mektep neden millî olmalı? Çözüm neden köklerimizde ve daha pek çok vb. soruların cevabını bulabileceğiniz bir kitap.
Mutlaka okuyun. Okutturun. Özellikle öğretmen ve öğretmen adayları okumalı, naçizane tavsiyem.
Keyifli okumalar dilerim.