Merhabalar...
Absürd tiyatro ya da irrasyonel tiyatro.. hiç duydunuz ve ya okudunuz mu dostlar?
Böyle pieslerde gerçeklik ve tutarlılık aranmadan alegorik olarak diyaloglar dolaylı bir anlamı ifade edecek şekilde dizilir.
Bugünkü kitabım da absürd tiyatroyu çok iyi ifade eden bir örneği hem de beni en çok cezbeden Doğu edebiyatındaki temsillerinden biridir. Aslen Mısırlı olan yazarımızın eseri #nabiavcı çevirisiyle biz okurlara sunulmakta.
Eserde sayfalar ve diyaloglar arasında gezinen okur alenen dedektif ve kahraman arasında bir polisiye okumaktadır ama arka planda dervişin kahramanla yaptığı konuşmada ise mistik, felsefi, psikolojik öğelerin yer aldığı cümleler ve anlamlar okumaktadır.
Sorular soruluyor, cevaplar veriliyor, cevaplardan kadilere ve yeni sorulara varılıyor, bunlar sıradan ama varoluşa değen sorular olduğu için bana Oğuz Atay'ın gerçeküstücülüğünü hatırlattı.
Bir sayfada okuduğumuz gerçek önceki sayfayı yok sayabilir, sonraki sayfa şimdi okunan sayfayı yalanlayabilir
...yani bu kitapta:
"bir gerçekte iki kere yıkanamaz okur"
Uzun süredir listemdeydi yorumu okuyup merak edenler ivedilikle okusun, tavsiyemdir.
Kitapla Kalın