Daha önce çok fazla fantastik kitap okumuştum. Ancak Yüzüklerin Efendisi çok ayrı bir yere sahip oldu benim için. 48 gün boyunca süren oldukça uzun bir ilişkimiz oldu kendisiyle. Okul ve ev arasında taşıdım durdum o koca kitabı. Cildi defalarca yırtıldı, bantladım. Belki bir başka kitap olsa çoktan bırakmıştım. Ama bu kitap farklıydı işte. Yazarın orijinal benzetmelerle oluşturduğu betimlemeler ve günlük hayatta kullanmadığımız kelimeler kullanarak zenginleştirdiği muazzam anlatımı gerçekten takdire şayandı. Kurgunun en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş olması ve sürükleyiciliği ise kitabı bırakmamak için oldukça büyük bir sebep oldu benim için. Kurguda yer alan her bir karakterin ruh hallerinin muhteşem analizine girmiyorum bile. Yüzüğe duyduğu açlık yüzünden Frodo'ya saldırmaya çalışan Boromir'den tutun da çok sevdiği Bey'i için ölüme gitmeye bile razı olan sadık Sam Gamgee'ye kadar. Kitabın son sayfalarını da okuyup okuduğum diğer kitaplarımın yanına, kitaplığımın en baş köşesine koyduğum şu gün hem oldukça gururlu ve mutluyum hem de müthiş bir şekilde hüzünlü. Kitabın arka kapağında da dediği gibi ''Dünya ikiye bölünmüştür. Yüzüklerin Efendisi'ni okumuş olanlar ve okuyacak olanlar'' Umarım bir gün Dünya'daki yedisinden yetmişine her birey Yüzüklerin Efendisi'nin büyüleyici sayfaları arasında kaybolma şansını yakalar.

Yüzüklerin EfendisiJ. R. R. Tolkien · Metis Yayınları · 201618,7bin okunma

·

69 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Doğa Yener