Gönderi

48 syf.
8/10 puan verdi
Spoiler içerir.. Bana öyle geliyor ki; Hayata karşı bir bakış açısı kazanmaya çalışmak bile bir erdem ve farkındalıktır. Çünkü amaçsız yaşayan insan ile hayatını bir anlama dayandırmayı kendine amaç edinen insan bir olamaz. Hayatın derinliklerine indikçe maneviyat önem kazanıyor. Ki hayatın tadı da derinlerde saklıdır. Yüzeysel yaşamayı tercih edenlere bunu farkettiremezsiniz. Yüzeysel bakıştan arınmanın kötü yönleri de vardır; herkes sizin gibi düşünmez, öğrendiğiniz bilgiler birbiriyle çelişebilir( burada kendi yolunuzu seçmeniz gerekir), kazandığınız bakış açısına göre bir yol seçmek istersiniz(bu da çoğunlukla kültürünüzle çelişir). Bütün bu pozitif ve negatif öğeler sizi siz yapar. En azından düşünen bir varlık olmanın görevlerini yerine getirmiş olursunuz. Kafka, bir bakış açısı kazanmanın önemini şu sözlerle ifade ediyor: "Yıllar önce bir gün, tabiî oldukça üzgün bir halde, Laurenziberg yamaçlarında oturuyordum. Yaşamdan dilediklerimi gözden geçiriyordum. En önemli yada bana en çekici geleni, bir hayat görüşü kazanma dileğiydi..." Hayata karşı bir görüş, en önemlisi de kendi görüşünü kazanmaya çalışırken "üzgündüm" diye altını çiziyor yazar. Çünkü manevi anlamda bir amaç edinerek yola çıkmak çok büyük bir efor gerektirir. Ve amacınıza ulaşamadığınız her an sizi oldukça üzüntüye sokar. Kitapta Kafka'nın kendi içsel düşünceleri sonucunda vardığı çıkarımları( gerek dini anlamda gerekse toplumsal ve bireysel anlamda) okuyoruz. Kitabı okurken siz de kendi çıkarımlarınızı düşünüyorsunuz ve bu da sizde daha fazla düşünme ihtiyacı uyandırıyor. Sonuç olarak kitabı bitirdiğinizde size çok şeyler katan bir kitap olduğunu farkediyorsunuz. Bu anlamda kitaptsn oldukça keyif aldım.
Aforizmalar
AforizmalarFranz Kafka · Halk Kitabevi · 202128,5bin okunma
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.