Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Güç sahibi olabilmek için ne kadar çok ödün vermek gerektiğini gördüm, gücü elinde tutabilmenin ne demek olduğunu öğrendim ve onu gözlemledikçe –hatta bir ağustos gününde sıcaktan gömleğine varıncaya kadar soyunduğunu gördüm–, bu küçük şeyler ve parti işleriyle kendini nasıl harcadığını fark ettim. Her etki zamanla yıpratır. Artık okumuyordu, öğrenmiyordu, aslında artık yaşamıyordu da ve her şeyden önemlisi artık özgür değildi. Kendi kendine soruyordu: Ne yapabilirim? Yalnızca sürekli yaptığı bağlantılar ve hiç değişmeyen kavgalarla tutunabiliyordu; vasat yetenekler için yüksek makamlar tehlikelidir, kişi kendini aşmak zorunda kalırsa, kişiliği bozulur. Büyük şehirlerdeki seçim kampanyaları birdenbire beni tiksindirdi, o vaatler ve sözler, o tokalaşmalar; bir insanı orada bulunduğu için mutlu eden her neyse, ben artık onu aşmıştım. Aslında çifte mutluluk denebilir. O zamanlar hâlâ tümüyle parti sevdalısı olan ben, bu mekanizmadan ayrılmak istedim, herhangi bir kasabada Bourbon sarayındaki bir koltukta olduğundan daha çok şey yapabileceğime, insanca olanla ve kendimle daha iyi iletişim kurabileceğime inandım. Küçük bir kente tayinimi istedim, iki kez isteyerek yer değiştirdim ve işte şimdi buradayım."
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.