Gönderi

Kim Bu Noel Baba (24 Aralık 2018)
Aliya İzzetbegoviç gibi kıymetli bir insanın sözü ile kelama başlamak istedim. Allah’ın rahmeti üzerine olsun. O güzide insan; “Bizler ölünce değil düşmanımıza benzediğimiz zaman kaybederiz.” Diyor. Kaybettik din kardeşlerim, kaybettik. Öldüğümüz için değil benzediğimiz için. Burada şunu da ifade etmek isterim; “Benzediğimiz meseleler, maddi olmasa da manevi ölümümüze de sebebiyet vermekte.” 1929’da devletin üst kademesinin verdiği “yılbaşı balosu” ile 1926’da “teyyare piyangosu” ile kaybettik. Hâlbuki bizler “Kurtuluş Savaşını” kazanmıştık. Kaybettiğimize delil nispetinde birçok olay ve olguya değinilebilir. Fakat yeni yıl yaklaşması hasebi ile belki birkaç gönülle yazdıklarımız girer ümidiyle bu esaslar çevresinde konuyu ele alacağım. Müslüman kimse, “Elhamdülillah” düsturunu benimsemiş kimse esas itibari ile mütevazı yaşımı benimsemiştir. Müslümanı diğer insanlardan ayıran en önemli unsur mütevazı ve vakarlı duruşu olsa gerek. Mütevazı bir hayatta her zaman bir denge ve ölçü mevcuttur. Bu ölçü ise Kur’an ve Sünnet neticesinde şeklini alır. Peki, biz bu iki değer hususun da yılbaşı gecesine nasıl bakacağız. Kur’an-dan delil getirmek nispetinde Ahzap-4 ayetin mealine bakalım “Allah’ın Resulünde sizin için uyulacak en güzel bir örnek vardır.” Herhalde yılbaşı gecesinin Müslümanlarca kutlanılmasında beis görmeyenler, Müslümanca düşünmeyen ve yaşamayanlar olacaktır. Buradaki seslenişim Müslüman kardeşlerime olacaktır. Allah(c.c) ayeti kerimede buyruğu üzerine bizlerin yapması gereken Allah’ın Resulünü hayatımızın her alanında örnek almamız olacaktır. Yemek yerken, yolda yürürken, eğlenirken, hüzünlenirken, sevinirken… Bu liste uzamaya devam eder. Merak ediyorum Müslüman kardeşim, yılbaşı gecesi Peygamber Efendimizin ruhaniyeti seni ziyarete gelse; o televizyonu açar mıydın? O bira şişesini evine sokar mıydın? Çerezler, pastalar, hindiler ile masa kurar mıydın? Kurmazdım diyorsan kurnazsın diyorum. Allah’ın seni her an gördüğünden, duyduğundan ve mülkün sahibi olduğundan haberin yok mu? Her zaman diri olan Allah’tan hiç mi utancın yok? Birde kalkmış Müslümanım diyorsun yaşantın bas bas bağırıyor ben batının eseri ve esiriyim diye. Tam bu sırada devreye sünneti seniye giriyor. Peygamber Efendimizin bir hadis-i şerifini hatırlayalım; “Kim bir kavme benzerse, o da onlardandır.” Şimdi kardeşim o gece için ölmeyeceğine dair senet mi var elinde ki bu denli cesaret gösterip; bize ait olmayan, bizimle yakından uzaktan alakası olmayan bir günü bekliyor ve kutluyorsun? Müslüman kardeşim şimdi yapman gereken bir iş var, varsa elinde piyango yırt at; sen zaten hakikati bularak zenginsin. Sabah namazının iki rekât sünnetini eda ette en büyük zenginliğe kavuş. Hayali kahraman, fakirleri gözettiği iddia edilen Noel Babanın kıyafetlerini yırt at bedeninden, gerçek manada fakirleri gözeten Zeynel Abidin(hazretlerinin) ahlakı ile ahlaklındır benliğini. Bil ki: Ahlak örtüsü beden örtüsünden önce gelir. Esasen ahlaktır bedeni örten.  Müslüman olmak demek özgün olmak demek. Müslüman olmak demek Allah’ın ipine sarılıp, onun boyası ile bezenmek demek. Bırak artık şu özentiyi, farklı olma çabalarını. Sen İslam dinine tabi olarak zaten farklı ve değerlisin. Bırak artık aşağılık kompleksini, tabiiyetini ifade etmiş olduğun dinin gereklerini öğren ve ifa et. “Ey iman edenler iman ediniz.”(Nisa-136).
Burak
Burak
··
556 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.