Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

440 syf.
8/10 puan verdi
DEİRN KARNLIĞA GİRŞ VEYA BŞLNGÇ DYLM... (Sartre Ayrlarmı Bozdu...)
2022 benim adıma 'Serilerin Yılı' olacak kararı aldım ve 2021 sonunda, ne ile karşılaşacağımı antre etmek adına
Jean-Paul Sartre
Jean-Paul Sartre
ve Özgürlük Yolları üçlemesinin ilki ile başladım. 1938 ve kısmen öncesi için yazılmış ilk seride ana karakterimiz Mathieu Delariau, felsefe öğretmeni (Sartre gibi). Varoluşsal bunalımlar çekmekte (Sartre gibi). Düşüncelerini derin sorgulamalara tabi tutmakta (Sartre gibi). Sevgilisi ile ilişkisi sorunlu ve bu sorunlar bir takım bunalımlar yaratmakta. Arkadaşları ile arası iyi diyemeyiz, kötü de değil. Bu kafa karışıklığında, bulanık bir evrende sadece var. Ve bu 'var' olma noktası, savaşın ayak sesleri ile bir takım krizlerin doğmasına teşne. Hem kişisel, hem de toplumsal. Kişisel krizler için Sevgilisi Marcelle ile arasında öyle bir zemin var ki (söylersem tüm tılsımı kaçar) doğurdukça doğurmakta. Veya şöyle de diyebiliriz...zaman zaman da doğuramamakta...(Sır bu kadar!) Anarşist ama değil. Sistemin bir parçası ama sistem dışı fikirlere sahip. Uyumlanmaya çalışıyor ama uyumsuz. Var ama yok. Yok ama hiç! Bu üçleme için derin bir anlayış gerekiyor. Önceden elinizde biraz Kirkegaard yer ettiyse anlamları çözmek daha kolay olur. Kimi betimlemeler aşırı mikro. Örneğin, zaman zaman gittiğine şahitlik ediyorsunuz, zaman zaman adımlamasını dahi okuyorsunuz. Bu anlamda, bunun neden böyle olduğunu anlamadan okumak inanın tam bir zaman kaybı olur. Ayıldım, bayıldım aman ne karanlık, kitap bir türlü bitmedi, en güzeli
Bulantı
Bulantı
yok yok o da değil
Duvar
Duvar
derken bulursanız kendinizi...Sartre derdini anlatamamış demektir. Şimdi durup dururken, çağımız bir bolluk ve refah çağı güzellemesi yapmaya hiç niyetim yok (hele mevcut konjonktürede) fakat buraya hemen bir 'ama' şerhi düşmek gerekir diye düşünüyorum. Elindeki özgürlük ile boğulmaktansa, kabul edilmiş bir kısıtlılıkla hürmüş gibi hissetmek...benim daha bi işime geldi....sanki. İkinci kitabın başlarındayım ve umduğum gibi daha bi karanlığın içine doğru gidiyoruz. Bunu sayfa sayfa veriyor. Yıl 1940, savaş başladı başlayacak, Almanya, Çekoslavakya'yı ilhak etti edecek ve iş Fransa'ya dayanacak. Matheiau...daha derinde yer alan bir varoluş alanına koşar adım ilerlemekte. Ben bu seri işini sevdim. Umarım tüm yıl bu fikrim değişmez. Velhasıl, bu bu senenin son incelemesi değil ancak sabırsızlığımı mazur görün ki, yılın en gerekli, en geleneksel, zamanlaması gereği en yapılası espirisi ile huzurlarınızdan ayrılıyorum; SENEYE GÖRÜŞÜRÜZ... (Bu espiriyi yapanların yüzündeki pişkinlikten her daim tiksinmişimdir...Şimdi pişkin pişkin sırıttığıma bakmayın...bir daha okuduğumda belki kendimden tiksineceğim...) Bende de var bi Sartre kalemi ha...di mi...
Akıl Çağı
Akıl ÇağıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 20192,177 okunma
·
629 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.