Bilimin tersine, ahlâkın esâs unsurlarını vakıalardan devşirmiyoruz. Bu sebeple
ahlâkın, dindışı, dünyevî, vakıaya dayalı izâhı yapılamamıştır. Nitekim şu şaşırtıcı durumu Immanuel Kant, şu unutulmaz ifâdesiyle vecîzeleştirmiştir: “Nice sıklık ve süreklilikle düşünülürse, dimâğı hep yeniden ve dahî artan hayranlık ve huşûuyla kaplayan iki husus vardır: Üstümdeki yıldızlı gökkubbe ile içimdeki ahlâk yasası.”
Sayfa 27
·
291 görüntüleme
Bilimi de salt vakıalardan devşirmiyoruz ki? Teori gözlemden, olgudan önce geliyor. Bir olgu gözleyeyim de kuram inşa edeyim diye bir şey yok artık. Özellikle son zamanlarda bilimde bu daha fazla yapılır ve hissedilir oldu.
Evet, bu açıdan bu alıntıyı 'gelenekçi' kabul edebiliriz. Onun kastettiği bilim Quantum fiziği ve sonrası değil de klasik fizik sanki.
'Ve Newton'un başına elma düşer, çekimler yasası bulunur.'
Kesinlikle katılıyorum size, bilimin yukarıdaki gibi bir cümleden ya da bir kelimeden, vukuattan beslendiğini söylemek sığ kalıyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.