Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

288 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Ünlü İrlanda’lı yazarın otobiyografik romanı. Sanatını konuşturduğu bir kitap olmasına rağmen diğer başyapıtlarına göre dili, anlatımı son derece basit diyebilirim. (Basit olanı buysa dediğinizi duyar gibiyim :) ) Anlayabileceğiniz, Joyce’a başlamak için de uygun bir kitap. Her şeyden önce, James Joyce hakkında bir ön okuma yaptığınızı düşünebilirsiniz. Peki bu kitap bir ön-okuma, ön bilgi istiyor mu? Dostlarım maalesef cevabım yine evet. Fuat Sevimay’ın eşsiz dipnot katkılarına rağmen iki üç yüzyıllık bir İrlanda Tarihi bilmek ( en azından genel hatlarıyla) gerekiyor. Çünkü çok fazla siyasi gönderme ve analiz var. Bunun dışında Katolik, Ortodoks, Protestan mezheplerinin İrlanda toplumundaki yeri hakkında da fikir sahibi olmalısınız. Değilseniz bu kitapta fikriniz olur ama yeter mi anlamaya bilemem. Şöyle de düşünülebilir; “bana ne kardeşim İrlanda tarihinden, ben okuduğuma bakarım.” Bu da bir metot. Açıkçası ben de bu düşünceye yakınım. Her kitabı derin okuma yapmak zorunda değiliz sonuçta fakat Joyce’ tan alınan lezzetin artması için bu da şart gibi duruyor. Size kalmış. O göndermeleri dipnotlardan yakaladığınız kadar alıp, gerisini boş vermek okumayı da baya rahatlatıyor. Akademik bir okuma yapmıyorsanız bu gayet tercih edilebilir bir metot. Kitabın üçüncü bölümünde Katolik inancına göre ölüm ve yargılama safhaları anlatılıyor. Sonrasında da cehennem. Cennete pek değinilmiyor. Zaten Joyce’ un “yoldan çıkma” serüveninde bu korkutma metodu çok etkili oluyor gibi sanki. Bu kısımlarda Kitab-ı Mukaddesten yapılmış alıntılar ve İslam’ın kutsal kitabı Kuran-ı Kerim’ de bize haber verilen pek çok noktanın birebir aynı olması, her ne kadar konu hakkında bilgim olsa da beni çok etkiledi. İşte yazarlık, anlattığını okuyucuya geçirebilme ve değinmezsem olmaz çevirmenlik bu bölümde sahneye çıkıyor. Düşünsenize öyle bir metin ki, okuyanın dininden bile bağımsız. Evrensel dil böyle bir şey işte. Müthiş bir bölümdü. Hangi dine inanıyorsak inanalım, öleceğiz. Öldükten sonra ise elimizde unvanlarımız, paramız, yanımızda tanıdıklarımız olmayacak. İşte o gün, insanlığımız ve Rabbimizle karşı karşıya olacağız. İnananlar için bu ölüm ve yargı gerçeği, hayatı şekillendiren, şekillendirmesi gereken yegâne gerçek aslında. Tabi nihayetinde James Joyce okuyoruz. Ne kadar nispeten hafif de olsa bu da halen bir Joyce kitabı. Dördüncü bölüme gelince kitap yeniden akış olarak frenliyor ve bilinç akışı tekniğiyle bizi Stephen’ın iç hesaplaşmalarına götürüyor. Okuması zor bir bölüm. Beşinci ve son bölüm de öyle. Bu bölümde ise Stephen’ın felsefi, dini, toplumsal birçok aforizması ve düşüncesi arkadaşlarıyla diyaloglar halinde verilmiş. Bir sanatçının dininden(dinlerden) uzaklaşırken, toplumdan da, hatta ailesinden de uzaklaştığına şahit oluyoruz. İyi bir kitaptı. Başyapıt diyemem ama usta işi olduğu gerçek.
Sanatçının Gençlik Portresi
Sanatçının Gençlik PortresiJames Joyce · İthaki Yayınları · 20191,069 okunma
·
940 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.