Bir gece atölyedeydik, içiyorduk. Sabahattinle Ahmet Hamdi Tanpınar da vardı. Derken gene şiirden açıldı. Tanpınar bir gazel okudu. Sanırsam bu gazel Yahya Efendidendi. Bir gazel de Sabahattin patlattı. Ahmet Hamdiden güzeller güzeli bir gazel daha… Bir başka gazel Sabahattinden… Bir tartışma açıldı bu arada. Halk Şiiri mi, Divan Şiiri mi? Biz Bedriyle Halk Şiiri yanını tuttuk. Tanpınar da Halk Şiirine bir şey demiyor ama… Nasıl oldu nasıl olmadı, bir yarışma gibi bir şey başladı. Sabahattinle Tanpınar bir oldular, biz Bedriyle bir olduk. Bir onlar ezbere okuyor Divandan, bir biz okuyoruz Halk Şiirinden, ezbere… Okuma faslı uzun sürdü. Biz sonraları bu okumayı Bedriyle sabaha kadardı, diye anlatıyorduk, sabaha kadar değildi herhalde ama, birkaç saat sürmüştü.
Bir onlar okuyor. Sabahattin "Var miii?" diye meydan okuyor, bir biz Halk Şiirinden okuyoruz, onlara "Var miii?" diyorduk.
Sonunda onlar pes ettiler ve bizi o gece işkembeciye çağırdılar.