Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Мёртвые Души - Bir Epik Şiir
Genelde, ordudan ayrılmış bekâr yarbayların, piyade ve topçu yüzbaşıların, yaklaşık yüz kölesi olan toprak sahiplerinin, kısacası, orta sınıftan bey dedikleri bekâr erkeklerin kullandıkları türden oldukça güzel bir yaylı, N. ili merkezinde bir otelin avlu kapısından girdi. Yaylının yolcusu yakışıklı biri sayılmazdı, ama çirkin de değildi. Aşırı şişman da değildi, aşırı ince de. Yaşlı olduğu söylenemezdi, pek genç olduğu da. Kente gelişi bir olay olmamıştı, kimsece önemsenmemişti de. Yalnızca, otelin karşısındaki meyhanenin kapısında dikilen sarhoş iki Rus köylüsü aralarında (o da yaylının sahibiyle değil, daha çok yaylıyla ilgili) birkaç sözcük etmişlerdi, o kadar. Biri ötekine “Üf, şu tekerleklere bak hele!” demişti. “Ne dersin, gerekirse, sence bu tekerleklerle Moskova’ya kadar gidebilir mi, gidemez mi?” Öteki cevap vermişti: “Gider,” “...ama sanırım Kazan’a kadar gidemez, değil mi?” Öteki “Hayır, Kazan’a kadar gidemez,” demiş, konuşma da burada bitmişti. Sonra, yaylı otelin kapısına doğru giderken; çizgili, hayli dar, kısa, beyaz pantolonlu, modaya uygun iddiasındaki frakının altından Tulsk işi tabanca biçiminde bronz iğneyle tutturulmuş takma yakalığı gözüken bir genç ilgilenmişti onunla. Yaylının çevresinde şöyle bir dolanmıştı, her yanını gözden geçirmiş, o anda rüzgârın başından az kaldı uçurduğu şapkasını yakalamış, yoluna gitmişti.
Sayfa 31 - İletişim Yayınları 1264 • İletişim Klasikleri 37 - 1.Baskı 2015 - BÖLÜM IKitabı okuyacak
··
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.