Çok değişik bir adamdı. Surlarımdan içeriye girerken izin bile istemeye gerek duymamıştı, ben de bir şey dememiştim. Bu beni çok ürkütüyordu çünkü insana bir şeyler hissettirebilenler ancak zarar verebilirdi. Gökyüzündeki yıldızları önüne serebilenler yalnızca Ay’ı yukarıdan indirebilirdi. Kapıyı aralık bulduğunda sormadan içeri girenler yalnızca, sessiz sedasız gidebilirdi.