Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

217 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
İki Büyük Usta ve Bir Dev
"On yıllık bir zaman dilimi içinde ortaya çıkmalarına rağmen Balzac, Dickens ve Dostoyevski hakkındaki bu üç denemeyi bir kitapta toplayan şey rastlantı değildir. Bunun tek amacı, bana göre on dokuzuncu yüzyılın bu en büyük üç roman yazarını kişiliklerindeki karşıtlık bakımından birbirini tamamlayan ve belki de epik anlatıcılar kavramını, yani romancıyı belirgin bir biçime yükselten kişiler olarak göstermektir." Önsözün ilk pragrafı kitabı özetler nitelikte zaten. Stefan Zweig ülkemizde genellikle kısa öyküleri ile çok tanınan bir yazar olsa da kendisi çok iyi bir biyografi yazarı. İş bankası yayınları sadece kısa öyküleri soktu modern klasiklere ancak can yayınlarında pek çok biyografi yazısı da var. Bu kitabı ise daha çok edebi bir değerlendirme niteliğinde. Kitap üç yazarı anlattığı için üç bölüm. İlk bölüm
Honore de Balzac
Honore de Balzac
. Fransız yazarın neden bu kadar büyük ve başarılı olduğunu diğer bölümlere göre kısaca, yazarın yaşadığı dönem ve şartlarla ilgili açıklamalar yaparak bağlantılar kurarak anlatmış. İkinci bölüm
Charles Dickens
Charles Dickens
. Burada biraz yergi de var. Zweig Dickens'ın çok büyük olduğunu yine dönemiyle bağlantılı bir şekilde açıklasa da döneminin adamı olmak bir nevi nabza göre şerbet vermiş olmakla, çocuksu ve çok katı ahlak kurallarına aşırı uymakla yerer. "Dickens İngiliz geleneğinin, burjuva zevkinin boyunduruğu altında kaldı ve Liliputlar arasında modern bir Gulliver oldu. Bu dar dünyanın üzerinde bir kartal gibi süzülebilecek olan hayal gücü başarının prangalarınca kösteklendi. Duyduğu derin bir memnuniyet onun sanatsal gayretini köreltiyordu." Son bölüm diyemem kitabın kalan yarısından fazlası da tabiki kıymetlimisss
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
ye ait. Zweig tam anlamıyla aşık Dostoyevski'ye (ne yalan söyleyim bende boş sayılmam). İnce ince işleye işleye anlatmış. Uvertür kısmından şöyle bir paragraf paylaşayım. "O halde tek başına ve lidersiz olarak, el yordamıyla inmeli bu labirentin kalbine ve Ariadne’nin, ruhun ipini tutmalı, kendi yaşamsal tutkusunun yumağını çözmelidir insan. Çünkü onun derinliklerine ne kadar çok inersek, kendimizi de o kadar derinden hissederiz. Sadece hakiki insani varlığımıza ulaştığımızda ona yakın oluruz. Kim kendini iyi tanıyorsa onu da iyi tanıyordur; bütün insanlığın son sınırı o değilse hiç kimsedir. Onun eserine giden bu yolculuk bizi duygunun bütün araflarından, kötülüklerin cehenneminden, dünyevi acıların bütün basamaklarından geçirir: İnsanın acısından, insanlığın acısından, sanatçının acısından ve en sonuncusundan, en korkuncundan, Tanrı acısından. Yol karanlıktır, insan içinden tutku ve hakikat aşkı ile yanmalıdır, yanlış yollara sapmamak için: Onunkine girmeye kalkmadan önce kendi derinliğimizi baştan sona dolaşmalıyız. O haberciler göndermez, sadece deneyim bizi Dostoyevski’ye götürür. Ve onun şahitleri yoktur, bedeninde ve zihninde sanatçının şu üç mistik biriminden başka: Yüzü, kaderi ve eseri." Sonra her bir parçayı ayrı ayrı işlemiş. Lafı daha uzatmayayım. Süper bir kitap olmuş. Ama bu yazarlarla aşina iseniz. Ben Balzac konusunda çok noksan olduğum için o bölümde çok sıkıldım mesela. Çünkü Zweig edebi bir değerlendirme yaptığı için yazarın oluşturduğu karakterlere de değiniyor sizin karakter hakkında bir fikriniz olmayınca herşey havada kalıyor malesef... Zweig'in Kendileriyle Savaşanlar kitabında buluşmak dileğiyle...
Üç Büyük Usta
Üç Büyük UstaStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,1bin okunma
·
133 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.