Kitabımız iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde öyküler isimlendirilmemiş ve 5 öyküden oluşuyor. Öykülerin dili bana göre ağır olsa da yazıldığı dönemi düşününce bir şey diyemiyorum. 1930lu yıllarda Servet-i Fünun döneminde gazetede yayınlanmış. Öykülerde o döneme ait içki, kadınlar, sarhoşluk, uyuşturucu gibi konular üzerinde duruluyor. İkinci bölüm adlandırılmış 6 öyküden oluşuyor. Dili ilk bölüme nazaran daha sade. Galiba en sevdiğim öykü "konserve kutusu" oldu.
Herkese iyi okumalar...