“+Diğer deyimi de açıklamamı ister misiniz?
-Hangisini?
+Hem nalına hem mıhına vurmayı.
-Hayır, biz onu biliyoruz, bilmekten öte her gün yaptığımız iş de bu zaten.” (s. 86)
Ha-ha.
Marcel Proust’un adını birkaç kez duydum, olayları birleştirdim ve anladım ki büyük bir yazarmış, hatta gelmiş geçmiş en büyük yazarlardan biriymiş…” (s. 204)