Aşkın şarabından bilmeden içtim...-Spoiler İçermez-
Okurken "Ben ne okuyorum şu an? Ben şu an ne okuyorum?? Neyi kaçırıyorum ben bu hikayede???" diye diye sonuna geldiğim, anlamadığımı düşünüp üstüne bir de sitedeki incelemelerini okuduğum, onları da okuduktan sonra ya tekmil okuyucunun bu kitabı anlamadığını ya da bu kitapta cidden anlayacak bir şey olmadığını düşündüğüm kitaptan merhabalar cemiyet-i 1k'nın inceleme okuyan gerçek okurları...
Goethe, 1749 yılında doğup, 1832'de 83 yaşındayken ölmüş bir edebiyatçı ve ressammış. Acaba kendisi de Werther gibi genç yaşta mı intihar etmiş diye merak edip bakınca edindim bu bilgiyi ama amcamızın maşallahı var. Bir de ressam olması bir miktar şaşırttı beni, çünkü bu bilgiyi okuyunca aklımda kitaba ilişkin birkaç portre kaldığını anımsadım. Bu kitabı okumak, Goethe'nin yarı karanlık odasında üstü tozlanmış tabloların arasında gezinmek gibi hissettirmişti okurkrn bana.
Kitap oldukça romantik ve melankolik bir atmosfere sahip. Ama büyük bir aşıktan ziyade, intihar etmeyi kafasına koymuş ve bahane olarak imkansız aşk pelerinini giymiş biriyle tanıştım ben bu kitapta. Belki de 'aşığına kavuşamamak' bir intihar sebebi olmadığı ve olamayacağı içindir benim kafamda. Sahi neden intihar eder ki insanlar? Somut sebep ve bahanelerden ziyade içlerindeki hayat ışığı söndüğü için mi? Yaşam anlamsızlaştığı ve bayağılaştığı için mi? Hiç mutlu olamadıkları ya da mutlu olabildikleri halde bu mutluluk tek başına ölüme engel olamadığı için mi? Sahiden soruyorum, intihar psikolojisi nasıl bir psikoloji?
-Spoiler içerir-
Evli bir kadın olan Lotte'ye aşık olup, aşkına karşılık alamadığı ve bu şartlarda yaşamını sürdürmenin anlamsız olduğunu düşündüğü için intihara karar veriyor Werther. Etik-ahlak sorgulaması yapanları anlamıyorum bu noktada, sanki aşık olacağımız insanları biz seçiyormuşuzcasına... Etik bilimi ancak aşık olduktan sonra sergileyeceğimiz davranışlar konusunda gelebilir gündeme. Aksi takdirde aşk kavramı, yaş, cinsiyet, akrabalık durumu, medeni hal vs. dinlemiyor takdir edersiniz ki...
Kitap yayımlandığı dönemde, Werther o kadar sevilmiş ve benimsenmiş ki, etrafta Werther gibi giyinen (evet evet sarı yelek mavi frak mevzuu) insanlar dolaşmaya başlamış ve intiharlar gözle görülür derecede arttığı için basımı yasaklanmış kitabın bir süre. Bu klişe bilgileri vermeden edemedim, özür dilerim. Bu kitaptan bu denli etkilenilmesinin sebebini inanın ben anlayamadım. Anlayan varsa anlatsın. Goethe'nin Faust'unda buluşmak üzere, keyifli okumalar herkese.