Öncelikle kitap İlber Ortaylı'nın yazdığı bir "Hayata Dair Tavsiyeler" kitabı değil. Yenal Bilgici ile birlikte yapılmış olan bir söyleşi. Yenal Bilgici tarafından yöneltilen sorulara İlber Ortaylı kendi düşünce ve yaşam biçimine göre cevap vermiş diyebiliriz. Kitapta hayata dair tavsiyelerden çok "İlber Ortaylı hayatı nasıl yaşamış" sorusuna yanıt buluyoruz. Bu da kişisel gelişim kitabı okumayı bekleyen okurun bir anda söyleşi- otobiyografi kitabı ile karşılaşmasına neden oluyor ve bu da beklentiyi karşılamıyor. Bir tarih profesörünün hayata bakış açısı ile bu kitabın muhtemel okuyucularının hayata bakış açısı arasında ciddi bir uçurum var ki bu da kitabı en azından benim için anlamsız kıldı. Amaç her ne kadar okurun gözünü açıp "kendinizi geliştirin" demek olsa da bunu anlatmak için yanlış yollar seçildiğini düşünüyorum. İlber Ortaylı'ya göre bir şehri gezmemizi önermesi için o şehrin tarihinin kültürünün iyi olması gerekiyor. Verilen örneklerde hep tarihi şehirler üzerinden gidilmiş. Veya dil için verilen örnekler hep tarihi kökeni olan diller üzerinde dönmüş. Bahsi geçen çoğu kendini geliştirme yolu "dil öğrenmek, gezmek, daha çok gezmek gibi" hep maddi gerekliliği olan şeylerden oluşuyor. 20-25 yaşınıza kadar şurayı görün, şu dili öğrenin demek günümüz genç kitlesine "ekmeğin yok ama sen makarna ye" demek gibi. Kitap 10 yıl önce yazılmış olsa o dönemin ekonomik şartları gereği orta gelirli insanlar bile yurt dışına çıkabiliyordu derdim fakat kitap 2019 yılında yazılmış. Ve bundan 2 yıl önce de ekonomik olarak çok da yurtdışına çıkabilecek konumda değildi çoğu kişi. Ben 8-10 yıl önce 3-4 defa yurtdışına çıkmış biriyken günümüzde kendi şehrimin yanındaki şehre giderken günlerce düşünüyorum otobüs ücreti konaklama ücreti sebebi ile. Paris'teki kütüphanelerin New York'taki kütüphanelerden daha yavaş işlediğini okumak bana sadece birkaç saat sonra unutacağım bir genel kültür kazandırır. Bahsi geçen etkinlikleri ve genel kültür kazanımlarını edinmek için ciddi bir sermaye gerekmektedir ki bu da iyi bir meslek edinmek ve yemeden içmeden para biriktirmekten geçmektedir. Ki bu da kitapta önerildiği gibi çoğu şeyin gençken yapılmasının önüne geçmektedir. Bu kadar çok "yurtdışına çıkamıyoruz" şeklinde açıklama yazmamın sebebi kitapta sürekli "Paris'te şuraya gitmeden opera dinledim demeyin, Amerika'da x kütüphanesine gitmeden kütüphane gördüm demeyin" şeklinde ilerlemesi. Oysa bu kitaptan beklentim beni kişisel olarak geliştirmesi için faydalı olacak birkaç tavsiye edinmekti. Maalesef aradığım ve kitabın ismi ve arka yazısı ile vaad edilen içeriği bulamadım. Hayatın her alanında İlber Ortaylı'nın fikirlerini, planlarını merak ediyorsanız okuyabilirsiniz, sonuçta karşınızda çok bilgili ve tecrübeli bir kişi var. Fakat kendinize dair çıkarım yapabileceğiniz şeyler bir hayli az. Kitabın vaad ettiği şey ile sunduğu şey arasında uçurum var. Herkese iyi okumalar!

Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202055,1bin okunma

·

107 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.