Karmançorman bir koşuşturmayla geçen uzun öykü. Bulgakov'un kalemini tanımak için ideal ama yine de. Usta ile Margarita'dan önce okunabilir örneğin.
Bir rüyada gibi ilerleyen, saçma şeylerin gerçekleştiği, trajikomik bir hikaye. Ben böyle hikayelere gülmüyorum ve okumayı da sevmiyorum açıkçası. Büyülü gerçekçilik dediğiniz arada sırada, çaktırmadan metnin içine yerleştirilir. Burada konuşan çaydanlıklar, bilmem neler.
Çok karışık geliyor bana. Gereksiz karışık.