Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

248 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Harman, dövenle dövülmek üzere bir araya getirilmiş ekin demetleri yığını demek sözlükte. Bizim memlekette de öğütülen buğdayların elenip serildikleri yüksek kayalıklara deriz harman diye. Şehrin en yalnız en çirkin en korkak sokaklarının bile alenen göründüğü tepedir. Yılları devirmiş meşe ağaçlarının kök saldığı düzlüklerdir. Bir yanda öğütülmüş buğdaylar bir yanda hâlen güneşin altın rengini gururla yansıtan rüzgarın sadık yâri başak taneleri... Başakların arasında ordan oraya savrulan cahil çocukluğum. Cahil dedimse yanlış anlamayın; ayrılıktan, hayal kırıklığından, büyük olmanın getirdiği sorumluluktan, gurbetten, yalnızlıktan, sevdadan habersiz, bir çareliğimi kastettim. Benim bilgeliğim, gökyüzünde yalnız başına süzülen uçurtmamın ipini ellerimden kayıp gitmeden tutabilmemden, tırmandığım ağaçların hangi dalına basacağımı seçmemden, bulutların neye benzediğini isabetli söylememden, mızıkçılık yapan oyun arkadaşlarımı affetmemden, bakkala ekmek almaya gittiğimde canım çok çekse de o kırmızı kaplı gofretten almayıp zar zor tamamlanan ekmek parasını eksiltmememden, sevilmediğimi bile bile hep çok sevmemdir olsa olsa... Harman; annemlerin badem ağacı altında soluklanıp çay içtikleri, benimse aç karna demeden ellerim kararana kadar kırdığım taze bademlerin evidir. Ne olurdu elimin karasını gönlüme bulaştırmasaydım ama ben hep sakardım. En sevdiklerimi kaybederdim köşebaşlarında, tutacağım eller kayardı ellerimden, gözlerimi tam kapatamazdım korkardım herkesin gideceğinden, içimden 10'a kadar sayamazdım korkardım biteceğinden, saklambaç sevmezdim hiç kaybolurdum sokaklarda. Boyumu aşan kayaların ardına gizlenirdim ağlarken, tırmanırken yaralardı ellerimi ama ben kızmazdım bilirdim düşmemi istemediğindendi. Boyumla aşık atan dağdan ağaçları sarılırdı korkunca. Meyvelerinden uzatır yüzümü gıdıklardı. Dağdağanların rengini görenler beğenmez, çürümüş derler kahvesine, serttir bu acıtır derler almazlar bile ellerine. Dağdağanlar serttir, kahvedir ama o minik cüsseleri rüzgara boyun eğmez, topladıkça bereketlenir, yemek zahmetlidir ama bunca cefanın ardından buruk bir tatlılığı olur, parmaklarınıza siner kokusu. Dağdağanlar gibiydim ben çocukken, belki de halen öyleyim... Kimse bilmez içimin nasıl olduğunu... İşte kitabın ismi olan "Harman" ı okuduğum anda içime süzülen duygu hüzmesinden birkaçı bu cümlelerim. Her satırında beni, annemi, çocukluğumu, kaybedişlerimi, ülkemi, sevdiklerimi bulduğum eşsiz bir kitaptı. Elimde ki kitap : Size Dergisi Yayınları 12.Basım. 12.04.2009 tarihinde Yavuz Bülent Bakiler tarafından imzalı. Kütüphaneye bu kıymetli hediyeyi bağışlayan güzel yürekli insan kimse selam olsun... Tekrar iade edecek olmanın hüznü olsa da elimden geldiğince şiirleri bu hesapta ve şiir defterimde saklayacağım. --Yüreğimde saklayacaklarımın yeri baki.-- Kabuk bağlayan ama izi geçmeyen yaralarımın üzerinden nice şiiri geçti. Dökmekten kaçındığım gözyaşlarımın süzülmesine sebep olup her satırıyla birer birer sildi. Unutmadığım anıları hatırlattı bana, imkansızlığı bile sevmenin mümkün olduğunu, kabullenişinde sevdaya dahil olduğunu, gideni beklemenin yorgunluğunu, çaresizliğinde çaresi olduğunu, bir şiirle yüreğimi göğüs kafesimde tutmanın zorluğunu yaşattı, geçmiş, şimdi, gelecek demeden zaman kavramını sevmeye dahil etmeden Zamansız Sevmeyi öğretti. Susmuyor yüreğim durmuyor kalemim. Son olarak sizlere en sevdiğim şiiri bırakıyorum. Bilmem ki n'emsin? Sözde senden kaçıyorum Dolu dizgin atlarla Bazen sessiz sevdasın İpekten kanatlarla Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla Karşıma çıkıyorsun En serin imbatlarda Adını yazıyorum Bulduğun fırsatlarla Yüreğimin başına noktalarla, hatlarla Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla Sözde senden kaçıyorum Dolu dizgin atlarla Ne olur bir gün beni Kapından olsun dinle Öldür bendeki beni Sonra dirilt kendinle Çarpsam kara sevdayı En azından yüzbinle Nasıl bağlandığımı Anlarsın kemendinle Kaç defa çıkıp gittim Buralardan yeminle Ama her defasında Geri döndüm seninle Hangi düğüm çözülür Nazla, sitemle, kinle Ne olur bir gün beni Kapından olsun dinle Şaşırdım kaldım işte Bilmem ki nemsin Bazen kız kardeşimsin Bazen öp öz annemsin Sultanımsın susunca Konuşunca kölemsin Eksilmeyen çilemsin Orada ufuk çizgim Burda yanım yöremsin Beni ruh gibi saran Sonsuzluk dairemsin Çaresizim çaremsin Şaşırdım kaldım işte Bilmem ki nemsin? youtu.be/kLz9P144imA
Harman
HarmanYavuz Bülent Bakiler · Size Dergisi Yayınları · 20091,543 okunma
··
1.893 görüntüleme
çiçekçi kız okurunun profil resmi
İtiraf etmeliyim ki incelemeyi okumaya başlarken bu kadar güzel satırlarla karşılaşmayı ummuyordum.
Turna okurunun profil resmi
İtiraf etmeliyim ki kalbimin sözlerini anlayan çıkmayacak sanıyordum...
2 sonraki yanıtı göster
erhan okurunun profil resmi
Harika bir tahlil. Tahlilden öte samimi bir iç döküş. Ellerinize sağlık.
Turna okurunun profil resmi
Eyvallah, teveccühünüz. Yüreğimizdekileri dilimiz döndüğünce yazabilmişsek ne mutlu.
1 sonraki yanıtı göster
LAVİNİAY okurunun profil resmi
kitabın yorumuyla (ki bir şiir kitabından çok daha fazlası olduğunu düşünüyorum) kendi naif duygularını ve hayatından aktardığın samimi kesitleri harmanlaman oldukça etkileyici :)
Turna okurunun profil resmi
Eyvallah, sağolasın ciğerim 🌺🧚‍♀️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.