Hep böyle ansızın gelir bu acı.
Sanki yılların hiçbir kudreti yokmuş gibi.
Gazze'de çocuklar ölüyor.
Gazze'de kadınlara zulüm yapılıyor.
Gazze'de savaş suçları işleniyor.
Gazze aç, Gazze susuz, Gazze evsiz
Ve ben bir seni, bir de Gazze'yi düşünüyorum.
Ben seni neden düşünüyorum?
Yazmadım seni daha,
Sevmeye ayırdım tüm zamanları,
Yazmaya bu yüzden vaktim olmadı.
Ben düşünmeye başlayınca seni
-Ki bu bir önceki düşünmenin sonundan çok öncedir
İnan ki dağlar, taşlar, inan ki bulutlar, yağmur ve kar
Toprakla su ve gökyüzü, güneş ay ve yıldızlar
Onlar da benimle birlikte
Ve onlar da benim kadar seni düşünürler...
Hep dalgınım bu günlerde
Saati cezveye koyup yumurta tutuyorum, Bir gün takvime bakmasam yılı unutuyorum.
Aklım başıma gelmiyor, başıma çarpmadan dallar
Yolda yürürken dalıp dalıp gidiyorum.
Nisan'a kaç var diyorum saati sorarken.
Hiç böyle olmamıştım.
Bilenlere sordum ; 'aşk bu' dediler.
"Yük ağır, ben de gayet âcizim. Nazarım da kısa, yol da zülumatlı. Ne vakit sünnete yapışsam yol aydınlaşıyor, selâmetli yol görünüyor, yük hafifleşiyor... "