Gönderi

252 syf.
8/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Kitabı okurken kendimi bir yeşilçam filminin içerisinde hissettim. 10 üzerinden 8 vermemin nedenleri: 1- Roman sanki ikincisi gelecekmiş gibi ucu açık bitmiş. Kim bilir devamı yada ikincisi gelecekti ama ömür yetmedi. Bitişi sevemedim. 2- Bazı dini terimler "abdest" değil de "abtes" diye yazılmış. Bu dini terimlerle ilgili hatalar sanki biraz istenerek alaylı bir şekilde yapılmış hissi uyandırdı bende. 3- Birisi bana bu romana etiket ver dese vereceğim etiket (+16) olurdu. Gel gelelim değerlendirmeye; Hayatı birinin gölgesinde devam ettiren Yusuf'lar körelmeye/hayatta yerinde saymaya mahkumdurlar. Yusuf'lar kendilerine dayatılan hayata razı olmamalı. Zengin tahifenin kölesi olmaktansa bırakıp gitmesini, şerefi ile yaşamasını, yalnız bir mücadele vermesini bilmeli. Önüne konulan "ekmeğini biz sana veriyoruz" safsatasına boyun eğmemeli. Yusuf'lar gençliğin verdiği enerjiye güvenip her şeyin üstesinden gelebilirim diye yola düşerler. Ama hayat öyle hadiseler çıkarır ki karşılarına, altında ezilirler. Ne kendine olan güvenini kaybetmeli, ne de olmadık bir deli cesareti ile hareket etmeli. Ve hayat bizim cesaretimizi kırmadan akıllı hamleleri yapmanın fırsatını kollamalıyız. Muazzez'ler sadece sevgi beklerse, Yusuf'ları ile mutlu bir yuvaları, gelecekleri olur. Muazzez'lerin dünyadan beklentisi arttıkça/maddileştikçe Yusuf'ların yanlışları, çıkmazları artar. Oysa sade sevmek, sade sevgiden beslenmek ne kadar da sonsuz ve temiz. Anneler hep Muazzez'lerinin iyiliği ister. Ama istedikleri iyilik, zengin bir kocaya kızını vermek diye düşünürlerse ömürlerinin en büyük hatasını yapmış olurlar. İyi okumalar.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Doğan Yayınları · 2019176,4bin okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.