Bütünüyle acının, gözü yaşlı ebeveyn ve çocukların, çaresizliğin; suçları sadece "Yahudi" olan bu 769 insanın, yürekleri körükleyen çığlığını duyuran kitap, Struma.
Nazi Zulmünden kurtulmak isteyen Romanya'lı Yahudilerin yaşamak için bir umudu vardı: Struma. Diğer adı ile "yüzen tabut".
Filistin'e gidecek gemiye 769 yolcunun İstanbul/Sarayburnu açıklarında 72 gün boyunca bekletilerek haspoluşunun ardından Karadeniz' e taşınarak akabinde geminin patlatılarak infilak edilişinin öyküsü. Tarihten asla silinmeyecek bu olayı Halit Kakınç tüm yalınlığı ve çıplaklığıyla anlatarak belgesel roman türünde okurlarla buluşturmuş.
Türkiye politik nedenlerden dolayı tarafsız kalmayı seçmiş. Gemiyi ve onlarca insanı kendi haline terketmiş.
Çok şey sorguladım. Çok kez neden diye sordum. Bir cevap bulamadım. Sadece büyük bir katliama ülkece sebep olmanın utancını tarihin hiçbir zaman silemeyeceğini biliyorum, biliyoruz.
Livaneli'nin Serenad kitabında rastladım Struma'ya. Bir çoğumuz belki de bu şekilde tanıştı. Kitapta yer yer baskı hataları olsa da cümleleri anlaşılmaz kılmıyor.
Gerçeklerin gün yüzüne çıktığı bu kitabı sizler de okuyun.
Acı, çokça acı...