Arthur Schopenhauer 'da müzik sanatıyla ilgilenip, Antik Yunan eserlerini ve tragedyalarını müzikle bağdaştırmıştır (Wagner de aynı şekilde). Eserde bu iki ismin bulunması, o dönemin Alman müziğinin altyapılarını oluşturmaları ve Nietzsche'yi etkilemeleridir. Merak edenleriniz olursa eğer,
İsteme ve Tasarım Olarak Dünya (Cep boy) eserine bakabilirler.
Eser, Nietzsche'nin hastalığı üzerine kuruludur. Nietzsche şiddetli migren ağrılarıyla karşı karşıyadır. Çok sayıda doktora gitmiştir, en son gittiği doktorda çare bulmaya çalışmaktadır. Ancak şöyle bir durumda vardır ki, doktor da aslında hastadır. Kendini bulamama hastalığına yakalanmıştır ve tedavisini Nietzsche'de bulmuştur. Nietzsche ona her defasında "neysen o ol" uyarısında bulunarak, ona, kendini arama yolunda mesafe kat etmesine yardımcı olmuştur.
Aslında Nietzsche'nin hastalığı migrenden değil, çok fazla düşünmesinden kaynaklıdır. Gerçek, ona hep acı verir ve bu acıyı kaldıracak gücü bulamayınca, ağrılar, şiddetli baş ağrıları olarak geri dönmektedir.
Gerçekler acıdır ancak gerçeği korkunç görmek doğru değildir bana göre.
Tanrı ve inanç konusunda Nietzsche'ye katılmıyorum. Tanrı vardır ve yaşamı anlamlandırır. Dünya başıboş bir şekilde varolmadı. Onu yaratan üstün bir güç vardı ve o üstün güçte Tanrı'dır. İnsan inanç ile varolur. Bir şeylere inanmakla başlar bu durum ve daha sonra Tanrı ile bağ kurar.
Kendini bulma konusunda ise bir insan kendi benliğini aramak için tabii ki sorgulaması gereken şeyler vardır. Tanrı'yı da sorgulamalısın yaşamı da. Ve bu sorgulama da sağlam bir okunmayla olur. Unutmayın ki, Kur'an'ın ilk emri de "oku"dur.
Eser gerçekten çok güzel, okunması gereken bir yapıt. Okuyacaklar için keyifli okumalar dilerim