Albert, on altı yaşındayken ona sonradan insanlık tarihinin akışını değiştirecek ilhâmı veren bir gündüz düşü görmüştü. Belki de Bernstein’ın kitabındaki hayali yolculuğu hatırlayan Einstein, kendisini bir ışık demetinin yanı sıra koşarken hayal etmiş ve kendi kendine çok önemli bir soru sormuştu: Işık demeti neye benzerdi? Newton’un hayalindeki bir taşı dünyanın etrafında yörüngeye girinceye kadar fırlattığını canlandırması gibi, Einstein’ın böyle bir ışık demetini hayal etmeye çalışması derin ve şaşırtıcı sonuçlara yol açacaktı.