Nilüfer dört yıllık evliydi. Uzun zamandır evliliğinde mutlu olmadığını
hissediyordu ve bir gün dayanamayıp bu durumu eşine açtığında eşinin
verdiği tepkiye çok şaşırmıştı. Eşine mutsuz olduğunu söylediğinde, eşi
“Ben senin çok mutlu olduğunu zannediyordum hep” demişti Nilüfer’e. Ne
olmuştu da Nilüfer bu kadar mutsuz olmasına rağmen en yakınındaki insan
olan eşi onun mutsuz olduğunu anlamak bir yana çok mutlu olduğunu
düşünmüştü? Nilüfer’le bu durumu analiz ettiğimizde, eşinin onu mutsuz
eden davranışlarının hiçbirini ona ifade etmediğini anladım. Her zaman her
şey çok güzel gidiyor gibi davranmıştı eşine. İşyerinde sorun yaşadığı,
mobbinge maruz kaldığı bir dönemden geçerken eşinin kendisine destek
olmasını ummuş ama sessiz bir şekilde beklemişti. Hatta bir gün
“Bunalıyorum acaba ayrılsam mı işten?” dediğinde eşi, “Ama çok
borcumuz var” demişti. Nilüfer dışarıdan çok mutlu görünse de içeride
bütün bu olanların hesabını zihni sıkı bir şekilde tutuyordu. Sadece bunların
ifade edilmesi için bardağın taşması gerekiyordu. Sosyal çevresine
baktığımız zaman, Nilüfer’in çevresindeki birçok insana destek olduğunu,
kimseyi geri çevirmediğini öğrendim. Ama kendisi aslında yardım alsa çok
kolay bir şekilde halledebileceği bir sorunu, kimseden yardım isteyemediği için günler boyunca çok zorlanarak çözdüğünü söyledi bana. Neden
kimseden yardım istemediğini sorduğumda, insanlara yük olmak
istemediğini belirtti. Mesela birisine bir sıkıntısını anlatacak gibi olduğunda
içinde hemen bir alarm çalıyordu ve bu alarm ona “Anlatma, karşı tarafı
kendi dertlerinle bunaltma, kimse senin dertlerini dinlemek zorunda değil”
diyordu. Çevresindeki birçok insan Nilüfer’i çok güçlü, her daim mutlu,
canı hiçbir şeye sıkılmayan bir insan olarak tanımlıyordu. Çünkü Nilüfer
hiç şikâyet etmiyordu, hiç kimseden yardım istemiyordu, kimseye derdini
anlatmıyordu. Ben bunun doğal olduğunu söyledim Nilüfer’e. “Eğer sen
istemeyi öğrenmezsen hiçbir zaman insanlar sana umduklarını vermeyecek”
dedim. Keşke herkeste bir sensör olsaydı da umduklarımızı anlamalarına
yardım etseydi. Keşke olsaydı ama yok..
-