Muzaffer! Kara kışın ortasında, kapalı köy yollarının içinde, ilk atandığı okula gitmek için yola düşen genç bir öğretmen.. Tipi ve ayazın derinden hissedildiği, bir avuç insanın yaşadığı, genç erkeklerin hepsinin dışarda çalıştığı, almaları için sadece bir çocuk ve köpeğin gönderildiği, genç öğretmenin köye ulaşması ile cinayetler başlar. Aslında öldürülen kadınları, aç bir kurt mu parçalamıştır, yoksa gerçekten bir cinayet mi vardır? Kitabı, Muzaffer’in anlatımıyla okuyoruz. Konuşmalar da yöre halkının ağzından yazılmış. İlginç kurgusu, değişik anlatım tarzıyla güzel başlayan kitap, aşırı betimlemeleri ile okuyanı sıkabiliyor. Daha çok karakışın anlatıldığı romanda, kadınların hikayelerine de yer verilseydi, daha ilgi çekici olabilirdi. Gerçek bir hikaye olduğunu öğrendiğim #polisiye kitabı, yine de severek #okudum ve tavsiye ederim. #okuyunuz #okudumbitti
️
‘Bu su bize ahşama gadar yeter, biterse ateşi yagıp garı eritecez’, diyor, beline asılı çinko kabı işaret ederek. İnsanı açlık, soğuk ve susuzluk öldürmez, bilgisizlik öldürür buralarda
️
Dağın başında, karın altında yapayalnız bir ölüm. Başlıbaşına yalnızlık olan ölüm.
️ ️️
@nuh_ozer