Kitap ismiyle müsemma olarak, tek bir sorunun cevabını arayan tüme yakın, arada sapaklara ayrılan şiirle selam veriyor okuruna. Cesedi Nereye Gömelim diye soran şaire okur ne cevap vereceğini bilemiyor uzun süre. Leitmotiv unsuru olarak kitap boyunca sürekli zikredilen bu cümle şairin kalemindeki ölüm izleğini fazlası ile belirgin kılıyor. Cesedin mahremiyetini imleyen bir unsur olarak kapaktaki tek bir sinek görseli dikkatimi çekiyor. Çünkü cesedi vaktinde gömmezsek mahremiyetini kaybedecek, belki de sineklerin üşüştüğü leş hükmüne geçecek. Şair kutsal olan bir varlığın gözden düşmemesi için çabalayan bir gassal edasıyla sözcükleri yıkaya yıkaya yazmış şiirini.
Her şiirin üzerinde defalarca çalışılmış bence. Kendisiyle yapılan söyleşileri okuduğunuzda bu bilgiye ulaşıyorsunuz.
Kitapta ümide dair bir kırıntı aradım okur olarak, gömeceğimiz yeri bulduk mu sorusu kafamı işgal etti son sayfada. Kendimi Karal'ın gürül gürül akan şiirinin akıntısına öylesine kaptırmışım ki bu eseri yeniden okumama şart oldu.
Ayrıca uzun süredir şiir üzerine inceleme yazmamaya yeminimi bozduracak nitelikte bir eserdi. Yine de kendimi tutmayı yeğleyip şairin kitaplığımdaki Horozlu Ayna ve Alışveriş Listesi isimli kitaplarını da peş peşe okuma arzusu duyuyorum.
Türk şiir adına Cevdet Karal isminin iyi bir şans olduğu şüphesiz bir gerçek. Ayrıca dergicilik ve editörlük alanında da emek sarf eden bir isim. Şiirinin kıymetinin daha çok bilinmesi temennisiyle...
