Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Dostoyevski'nin Ölümü
Evinde mutluluğa ve edebiyatta şöhrete ulaşmıştı ve ar­tık ölüme karşı direnmiyordu. Anna'nın ve doktorların iyimser tesellilerine rağmen bir papaz çağırılmasında ısrar etti ve gü­nah çıkarttı. Hastalığının üçüncü günü olan 28'i sabahı, Sibir­ya'ya mahkum olarak giderken yolda, Tobolsk'da, Dekabristle­rin kanlarının vermiş olduğu İncil'i istedi. Bu İncil'i her zaman yanında taşımış ve yaşamının nazik anlarında, rastgele açıp gö­züne ilk ilişen sözcükleri okuyarak ondan yardım ummuştu. Şimdi, Aziz Matta'nın İncil'ini açtı ve satırları işaret etti. Anna yüksek sesle okudu: Ve İsa cevap vererek ona şöyle dedi: Acı çekiyorum şimdi; çünkü tüm kurtuluşu gerçekleştirmek bize yaraşır. Bu sözler heyecanlanmış zihnine, yaklaşan sonunun işaretiy­miş gibi göründü, o gün öleceğini söyledi Anna'ya. Dostoyevski uyuyup uyanarak yatarken, eve Paul İsaev gel­di. Üvey babasının yanına girmek için izin istiyor ve ölen ada­mın son arzularının saptanması için bir noterin gelmesi ge­rektiğini söylüyordu. Dostoyevski'nin, önemli tek malını, ya­ni eserlerinin yayın hakkını, yedi sekiz yıl önce karısına bı­raktığını ve 1877'de satın aldıkları Staraya Russa'daki yazlık evin Anna'nın kardeşinin üzerinde olduğunu herhalde bilmi­yordu. Anna, Dostoyevski'nin hiçbir arzusu olmayacağını bili­yordu ve kocasının, artık geride kalmış eski günlerin anılarıy­la acı çekmesini istemiyordu. Doktorun da yardımıyla Paul'u ikna ederek ya da zorla evden dışarı çıkardı. Dostoyevski'nin hastalığı haberi yayılmış ve bir sürü ziyaretçi dolmuştu. Kana­ma artık neredeyse aralıksızdı. Anna, çocuklar ve en eski dos­tu Apollon Maikov dışında kimseyi hastanın odasına almıyordu. Dostoyevski çocuklarına veda etti ve İncil'ini oğluna ver­di. Akşam 8.30'da öldü.
9 Şubat 1881. 20:30
··
965 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.