Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İki taraf da kritik dakikalar geçirir. İngilizler, belki yor­gunluktan, belki de ayak bastıkları toprağı ve bu toprağın sak­ ladığı sırları bilememekten yürüyüşlerine devam etmezler. Ar­ kadan 57'nci Alay yetişir. Karaya çıkan düşman 8 taburdan faz­ladır. Mustafa Kemal'in elinde bu kadar kuvvet yoktur. Fakat derhal süngü taktırır. Bir dakika sonra da taarruz emrini ver­ miş ve taarruz başlamıştır (sabah saat 10) . Kendisi Conkba­yırı'ndan harekatı idare eder. Sağ sol birliklerle irtibatlar kur­ maya çalışır. Taarruz ilerlemektedir. Bu harekatı anla'tırken onun sözleri şunlardır: "Herkes öldürmek ve ölmek için düşmana atılmıştı .Ya öldürmek, ya ölmek! Zaten bu verilmiş bir emirdir. " Yerine getirilen bir emirdir. Çünkü askerini bu taarruza kal­ dırırken etrafına topladığı alay subaylarına verdiği emirler şudur: " Size ben taarruz emretmiyorum; ölmeyi emrediyorum ... Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir." Evet, içinde bulundukları an, kritik bir andı. Öldürmek ve ölmek lazımdı. Kumanda yerindeydi. Kumandan, işte böyle bir andabu emri verebilen insandır. Bu emri alanlar, öldürmeyi ve ölmeyi bilen insanlardı. Netice şu oldu. Düşmana saldırıldı. Boğuşuldu. Düşman dayanamadı. Geri çekildi. Sahile kadar ge­ rileyerek oralarda tutunabildi. Arıburnu cephesi işte böyle açıldı. Ya 57'nci Alay? 57'nci Alay bir başka türlü alaydı. 57'nci Alaydan bu gök kubbede baki kalan bir hoş sadadır. Çünkü Çanakkale Harbinde 57'nci Alay, tamamen şehit oldu...
Sayfa 238 - 2.BaskıKitabı okudu
·
389 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.